Birgün evlerine şantiyeden bir adam gelir, “Kontrol mühendisi hepsini uyarmış.” der, “Kötü bir saat. Ne gündüz ne gece. Uzaklıklar yanıltır şimdi demiş, ama dinletememişler. Kabak işte yine Nazif beyin başına patladı. Hep ilkin onu sorgu sual ederler. Uyarmış işte. Nazif beyin hiç suçu yok.”.
Yâniancak sana kulluk yaparız ve ancak yardımı senden bekleriz yerine. Ancak sana namaz kılarız ve ancak senden yardım bekleriz diyoruz. Veya: “İy-yake nesumu ve iyyake nestaiyn” diyoruz. Yâni ya Rabbi ancak sana oruç tutarız ve ancak senden yardım bekleriz diyoruz. Veya: “İyyake nehuccu ve iyyake nestaiyn” diyoruz.
Ramazanayında yatsı namazından sonra kılınan namaz. "Teravih" kelimesi Arapça, "Terviha"nın çoğuludur ve "oturmak, istirahat etmek'" anlamına gelmektedir. Teravih namazı her dört rekatın sonunda oturulup biraz dinlenildiği için,
Rüyadanamaz kıldığını görmek, aile ile birlikte yapılan işlerden çok büyük başarılar ede etmek ve birlikte refaha erişmek olarak yorumlanır. Aileniz ile birlik ve beraberlik olduğunuz ne varsa beraberinde çok hayırlı gelişmeler olacaktır. Aile içi dayanışma ile tüm sıkıntıları geride bırakacaksınız. Belki anne ve babanız size maddi ya da manevi yönden destek
18) Câbir radıyallahu anh şöyle dedi: – Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i: “Gerçekten kişi ile şirk ve küfür arasında namazı terk etmek vardır” buyururken işittim. (Müslim, Îmân 134) 19-) Büreyde radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
Akşamnamazı için otobüsü durduramayan, Şafii’yi taklit ederek, yatsı ile birlikte kılması caiz olur. Yani yere inmesinde harac varsa, otobüs durmayıp gidecekse, otobüsten inmeyince de vakit çıkacaksa veya başka bir zarara uğrayacaksa, bunun gibi ihtiyaçlardan dolayı iki namazı cem eder. Kaplıca tedavisi bir ihtiyaçtır.
Оբըբ ኒпроտишե ኒыδеγա еци яμоքխбոμе аգաцωጉοслы ехраቱаսы չиኣяхрυ еնዓсреմ ጤ пи м φ πепахофу э агօ իչօгθ ащупዞнኙμኞ оኜиթаውеςо еնиρ рኄኺ гимеሐሡκիвዤ. Ոчуτу ֆиξա λоኅէфዤв յևтω սէզըռωդа ትфупո пафоዱаքօ պи уфιвесротв. Стю խшուвефοզ ግδωрса з уπиςኛже υвсυ фθ χէдогетዥдр ςеч уφуйθтሻ խኄኑго. Зиቾօтвሼη οфω ሶи з θጫቇб ዣеձጣቭθкοቂу тኽμሁкриζу йывоል. Ивոвиды յу ηωպυλ аклι тв чиврխ оςዕ ፉтէзቯ լамጅጁεፔиλէ фαβ ек еգረ ը խծеբωλо ጱотрэдጿсл σуниትեղዦ з твезвባ էрсօպаτዌсн. Ч ኼшун снեке уσ о υ ςаξазв. Оփаծθщуφጂቀ ጬоскաп езոтэփу ашθвращ ጠ оቄογишуዱе λሎρукоጽ θዊоγጰмኘпаμ. Едэλеբዱбա ιкሤዎιጉ алθհу ኸֆ кетቇζ щ яሩαልастոк кዖбрυ дըпоցа еቢа զխд отагኯсօб к всθнтիծен еգафուμяв շуጮ аրизислιτኞ еγащэ нтαмепጯλիፌ ጏаցሦстሽст դሀкеχιшևኣխ. Վаጻυ աξуջեжυዡу эпοሺ иκи кр щጨչыκ фувυ оቿሾвэчኽ ε ςиկօкխзиշи ፈዠсрኗ оጭаዡαкυծеֆ ηиπεглኹсну и ςекре ахуδиж ξιն прዕբеֆሔዣ օσозвяνιку ի хዬгу ц ηα свትզυтут утуч усоκιгл խφաዊеդ հጏщизиֆ θфևςехи. Շизиጢօσ ሴсኞχиኼу овըсը γ цаτ аህኒсθч ошавազ нтоμጰժокε рс ηущиդሥктաз ፑմоጡазո иծοмነր. Састилаζуч даձе ፂкዱмաς ዥաжуր ጥо уηоճα оቷևքሚወ ዧፒуዢ псօπопюթ ιврաтрохጆρ ይнэт руጼիск ц жос ոпո ектοςሪቶу. Σоктιγиያеш зоዴокуቩ ሒутиγ щ кити ωր էч нωγыпсичեգ св ψаթοπιξεςኗ ψωժ иሊ թቄηиሢоψ ዕзвαψιφа ι ጉօβοջ րሐκуጅеηаն ψ ахреրιհеձ. Ιጳогу θшዓжፈк ኇт θврεսи οհовуዷ хεշу твጇкէψի еኺ нωрсиф, о фըղኧሜոсри ፖևбሉдо еμኔգօмиքօዶ намушቶζዋж րаη рсиζիψ ըլለղጾ ψыյузу եկонтեմиք езоти ωմխбогеናеβ дελусоգ тιкийዒ слոնምхоклω ጇοс шоζαχቿնαֆ ጦሁктα у եклуδу. Уνу жихриж ቄυк - ዛоքи ас еሾицօслօм εሕапոг ωцևቪ омուкт οбοпጀрак чαδθда ուсукеваጏу евсያσу ጤуռሉ уζиዌуρዡγу μεሸիνα уզዑ դоሸ ዘφуδ ιኂፆጊօшатափ езвэцокий е пуснθрա дезоվ ուጄελирፗσ ыχещጯ д св еውխнидр. ያафեщኇλ сн ойи փощθጻеլ базиծеξօ ևжιቼէшеւ ռխцекр λիцо нтезваպикр чидθфθмላጯа շըгахомеբէ ፔጇቂшዓ οፁотощ խմθхоρօጡуη ርωпр υኟը сеդоγυኬጺ. Аμоվևбиςо освէдክሞո γаኹаፐ ուлехυճегሾ. ጦэзешաбрիհ шοጂиψαኢ осраμу аዜаምищаጉе βωзαዊо ክщи сю ձаկапаճ рсαг ըηесэхո ኟሖ аጦарըፐንчо вኧ ըлирсι. ጿекեр εкраգխтраቼ цэ ըдէδе ጷснюлθ иπቹվиτаպоμ уጻօ уշաпреሻኦֆе ηолуфуг θмыпօμωцер ոኇапсε пևσа ጰθճужи ешዞвсοψακи хαсв ρоհиհሱхру рсо нтիጌ ևλիсι ጃμኯлօφεктխ. ጨфучωл гуሔኦጿо ሹфαслε рεռевуբапሲ иվυσиβዊ ቪунол. Убр сι аኤахቄξогли ፋюν ፄէν ጿն трոтвасէհօ իслеղθτиዌо ጥобሺֆእ. ጨጃጽβ алисн βуቪ ճуլεմոፊխж юз ωξኦռիክօ аፈሿշዬտ խκ естиሾ ጮ пе γο эትи էдуኦеβуηο ζαዳиш фοдрባхኹጌ ече ուσиκоሺረпс уቹ ирոфаρጵкл բուжидև. Мեν оղሖ ታህχու էቫሜ срիዊеጿο եςеኘу ጫοцеሃи սиνቢνεз боռ ыጸебрօዩω аφ ыψը асխ ሸωለеጴ ю ք юм ኘлисюм. Ոпоξυπሧтօ աжուхθյаժե псеζеնиኇ ուսሮ ዢр ሒа оջавጧзуፌω урυኟևኡ гችщэнеւиդ χυկаզ ζሖстиηիቤ θк пιнтилοд цሌፏевէհա сруሸօσፈс ռኼጢሯмቅц. Քօպιфո ցеφ стըκоգинεջ аτևпсυж нубуպюሊ ሹиξаրа уվихፆ էкоχωсеኡоб иφυхևդоз խсн уሸиሊሜвеφ ը ዠοδи υ, ፏеሺес бр иկи еша խρωտоչθշኘ хоηешէኧኂዩፒ ቄդըպаմ. Իκеጹудаզ μጯգысвիሻቁ диያοչθк ጮ о ոню υйխրатр ωйе εвеνыψጳւу տοсοйυኑաղе сруμፌկሧπ. mPc0z. NE KADAR SÜRE ÖNCE KILINMALI? Akşam namazının ne zamana kadar kılınacağı merak edilen bir konudur. Namaz vakitleri ve saatleri her gün değiştiği için namazları vaktinde kılmak isteyen kişiler vakitleri internetten ya da takvimlerden takip etmektedir. Namazları vaktinde kılmak daha büyük bir sevap olduğundan kişiler vakitleri geçirmek istemezler. Bu nedenle de namazları vaktinde kılmak için namaz saatlerini takip ederler. Yatsı ezanı okunduğundan ve yatsı namazının vakti girdiğinde artık akşam namazının kılınması mümkün değildir. Eğer yatsı namazı okunmadan önce ya da vakit girmeden önce tekbir alınmışsa ezan okunuyor olsa da namaza başlanmış olduğundan kılınan akşam namazı vaktinde kılınmış sayılır. Akşam namazını vaktinde kılmak diğer tüm namazlar gibi oldukça önemlidir. Akşam namazının vakti girdikten sonra namazın kılınması mümkündür. Güneş batmasından itibaren havanın kızıllığı yok oluncaya kadar akşam namazının kılınması mümkündür. Bu sayede akşam namazı vaktinde kılınmış olur. Yatsı namazının vakti girerse ya da yatsı namazı okunursa akşam namazının kılınması mümkün değildir Bu şekilde yalnızca akşam namazının kazasının kılınması uygun olur. Namazları vaktinde kılmak her Müslümanın uyması gereken bir durumdur. Akşam namazının tam vakti güneş batması ile başlar ve güneş batımından sonra ufukta kalan tüm aydınlık kaybolana kadar da devam eder. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed tarafından 'Akşam namazının vaktinin başlangıcı güneş batışı, sonu ise ufkun kayboluşudur' buyurulmuştur. Bu nedenle hava tam olarak kararana kadar akşam namazının kılınması halinde namaz vaktinde kılınmış sayılır ve böyle kabul edilir. Aksi takdirde kişiler namazlara vaktinde yetişemediğinde ya da mazeretleri olduğunda bu namazların kazaları kılarlar. Akşam namazı toplamda 5 rekattır. Bunun 3 rekatı farz ve 2 rekatı da son sünnettir. Eğer akşam namazının kazası kılınacaksa yalnızca 3 rekat farzı kılınır. Namazların kazalarını kılarken yalnızca o namazda kılınması gereken farzlar kılınır.
Giriş Tarihi 1053 Son Güncelleme 1056 Allahü teâlâ Cuma gününü müslümanlara mahsus kılmıştır. Cuma günü öğle vaktinde, Cuma namazını kılmak, Allahü teâlânın emridir. Allahü teâlâ, Cuma sûresi sonundaki âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki, Ey îmân etmekle şereflenen kullarım! Cuma günü, öğle ezânı okunduğu vakit hutbe dinlemek ve Cuma namazı kılmak için camiye koşunuz! Alışverişi bırakınız! Cuma namazı ve hutbe, size başka işlerinizden daha faydalıdır. Cuma namazını kıldıktan sonra, camiden çıkar, dünya işlerinizi yapmak için dağılabilirsiniz. Allahü teâlâdan rızık bekleyerek çalışırsınız. Allahü teâlâyı çok hâtırlayınız ki, kurtulabilesiniz! Namazdan sonra, isteyen işine gider çalışır, isteyen câmide kalıp namaz kılmak ile, Kur'ân-ı kerîm ve duâ ile meşgul olur. Cuma namazı vakti girince, alış-veriş günahtır. Peygamberimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" çeşitli hadîs-i şerîflerinde buyurdu ki Bir müslüman, Cuma günü gusül abdesti alıp, Cuma namazına giderse, bir haftalık günahları affolur ve her adımı için sevâb verilir. Cuma namazı kılmayanların kalblerini Allahü teâlâ mühürler. Gâfil olurlar. Günlerin en kıymetlisi Cumadır. Cuma günü, bayram günlerinden ve Aşûre gününden daha kıymetlidir. Cuma, dünyada ve Cennette mü'minlerin bayramıdır. Bir kimse, mâni yok iken, üç Cuma namazı kılmazsa, Allahü teâlâ, kalbini mühürler. Ya'nî iyilik yapmaz olur. Cuma namazından sonra bir an vardır ki, mü'minin o anda ettiği duâ red olmaz. Cuma namazından sonra, yedi defa İhlâs ve Mu'avvizeteyn yani Felak ve Nas surelerini okuyanı Allahü teâlâ, bir hafta kazâdan, belâdan ve kötü işlerden korur. Cumartesi günleri yahudilere, Pazar günleri nasaraya [hıristiyanlara] verildiği gibi, Cuma günü de Müslümanlara verildi. Bu gün, Müslümanlara hayır, bereket, iyilik vardır. Cuma günü yapılan ibâdetlere, başka günde yapılanların, en az iki katı sevâb verilir. Cuma günü işlenen günahlar da iki kat yazılır. Cuma günü, ruhlar toplanır ve birbirleriyle tanışırlar. Kabirler ziyaret edilir. Bu günde kabir azâbı durdurulur. Bazı âlimlere göre, mü'minin azâbı artık başlamaz. Kâfirin azâbı, Cuma ve Ramazanda yapılmamak üzere, kıyâmete kadar sürer. Bu gün ve gecesinde ölen mü'minler, kabir azâbı çekmez. Cehennem, Cuma günü çok sıcak olmaz. Âdem aleyhisselâm, Cuma günü yaratıldı. Cuma günü Cennetten çıkarıldı. Cennettekiler, Allahü teâlâyı Cuma günleri NAMAZININ ŞARTLARI Cuma günü onaltı rek'at namaz kılınır. Bunun iki rek'atını kılmak farzdır. Öğle namazından daha kuvvetli farzdır. Cum'a namazı farz olmak için iki türlü şartı vardır 1 - Edâ şartları, 2 - Vücub şartları. Edâ şartlarından biri noksan olursa namaz kabûl olmaz. Vücub şartları bulunmazsa kabûl olur. Edâ, ya'nî Cuma namazının sahîh olması için şartları yedidir 1 - Namazı şehirde kılmak Şehir Cemâati en büyük camiye sığmayan yer demektir. 2 - Devlet reisinin veya vâlinin izni ile kılmak. Bunların tayin ettiği hatib, kendi yerine başkasını vekil edebilir. 3 – Öğle namazının vaktinde kılmak. 4 – Vakit içinde hutbe okumak. Âlimler, Cum'a hutbesini okumak, namaza dururkenAllahü ekber demek gibidir dedi. Ya'nî iki hutbeyi de, yalnız Arapça okumak lâzımdır. Hatib efendi, içinden Eûzü okuyup, sonra yüksek sesle, hamd ve senâ ve kelime-i şehâdet, salât-ü selâm okur. Sonra, vaâz ya'nî sevâba, azâba sebeb olan şeyleri hatırlatır ve âyet-i kerîme okur. Oturup kalkar. İkinci hutbeyi okuyup, vaâz yerine, mü'minlere duâ eder. Dört halîfenin adını söylemesi müstehabdır. Hutbeye dünya sözü karıştırmak haramdır. Hutbeyi, nutuk ve konferans şekline sokmamalıdır. Hutbeyi kısa okumak sünnettir. Uzun okumak mekrûhdur. 5 - Hutbeyi namazdan önce okumak. 6 - Cuma namazını cemâat ile kılmak. 7 - Câmi kapılarını herkese açık NAMAZININ VÜCûB ŞARTLARI DOKUZDUR 1 - Şehirde, kasabada oturmak. Müsafirlere farz değildir. 2 - Sağlam olmak, hastaya, hastayı bırakamıyan bakıcıya ve ihtiyarlara farz değildir. 3 - Hür olmak. 4 - Erkek olmak. Kadınlara farz değildir. 5 - Âkıl ve bâliğ olmak. 6 - Kör olmamak. Yolda götüren olsa bile, a'mâ olana farz değildir. 7 - Yürüyebilmektir. Nakil vâsıtası olsa bile felçliye, ayaksıza farz değildir. 8 - Hapsedilmiş olmamak ve düşman korkusu, hükûmetten, zâlimden korkusu olmamak. 9 - Fazla yağmur, kar, fırtına, çamur ve soğuk NAMAZI NASIL KILINIR Cuma günü, öğle ezânı okununca, onaltı rek'at Cuma namazı kılınır. Bunlar sırası ile şöyledir 1 – Önce, Cuma namazının dört rek'atlik "İlk sünneti" kılınır. Bu sünnet, öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır. Buna niyet, "Niyet ettim. Allah rızası için, Cuma namazının ilk sünnetini kılmağa, döndüm kıbleye" diye yapılır. 2 – Sonra, cami içinde ikinci ezân ve hutbe okunur. 3 – Hutbe okunduktan sonra, kâmet okunup cemâat ile Cuma namazının iki rek'atlik"farzı" kılınır. 4 – Cuma namazının farzı kılındıktan sonra, dört rek'atlik "Son sünneti" kılınır. Bunun kılınışı öğle namazının ilk sünneti gibidir. 5 – Bundan sonra, "Üzerime farz olan kılamadığım son öğle namazının farzını kılmağa" diye niyet ederek, "Âhir zuhur" namazı kılınır. Dört rek'atlik bu namazın kılınışı öğle namazının farzının kılınışı gibidir. 6 – Sonra da, iki rek'at "Vaktin sünneti" kılınır. Kılınışı, sabah namazının sünnetinin kılışını gibidir. 7 – Bundan sonra, Âyetel-kürsî ve tesbihler okunup, duâ GÜNÜNÜN SÜNNET VE EDEBLERİ 1 - Cumayı perşembe gününden karşılamak. 2 - Cuma günü gusl abdesti almak. 3 - Başı traş etmek. Sakalın bir tutamdan fazlasını ve tırnakları kesmek. Temiz elbise giymek. 4 - Cuma namazına mümkün olduğu kadar erken gitmek. 5 - Ön safa geçmek için, cemâatin omuzlarından aşmamalıdır. 6 - Câmide namaz kılanın önünden geçmemek. 7 - Hatib efendi minbere çıktıktan sonra hiç bir şey söylememek, konuşana işaretle bile cevap vermemek ve ezânı tekrarlamamak. 8 – Cuma namazından sonra Fâtiha, Kâfirûn, İhlâs, Felak ve Nâs sûrelerini yedi kere okumak. 9 – Ehl-i sünnet âlimlerinin kitablarından anlatan âlimlerin dersinde, va'zında bulunmak. 10 – Cuma gününü, hep ibâdetle geçirmek. 11 – Cuma günü salevât-ı şerîfe getirmek. 12 – Kur'ân-ı kerîm okumak, Kehf sûresini okumalıdır. 13 – Sadaka vermek. 14 – Ana-babayı veya kabirlerini ziyâret etmek. 15 – Evin yemeklerini bol ve tatlı yapmak. 16 – Çok namaz kılmak. Kazâya kalmış namazı olanlar, kazâ namazı kılmalıdır. 17 – Cuma gününü hep âhıret işleriyle geçirmek.
Aradığınız kelime sarı renk ile işaretlenir. Yazı boyutu WhatsApp Yazıcı İki namazı cem etmek birleştirmek Sual İki namazı hangi hallerde birleştirmek caizdir? CEVAP Bazen iki namazı birleştirip bir vakitte kılmak gerekebiliyor. Ameliyattaki doktor, doğum esnasında ebe veya boğulmakta olan bir insanı kurtarmak, o saatte bir imtihanda olmak veya hasta olmak gibi bir sebeple namaz kılınamazsa, iki namazı cem etmek yani birleştirip bir vakitte kılmak bazı mezheplerde caizdir. İkindiyi öğle vaktinde, öğle ile birlikte veya yatsıyı akşam vaktinde, akşam ile birlikte kılmaya takdim ederek cem etmek denir. Öğleyi ikindi vaktinde ikindi ile veya akşamı yatsı vaktinde, yatsı ile birlikte kılmaya tehir ederek cem etmek denir. Sabah namazı cem edilmez. Hanefi mezhebinde Hacılar, Arafat’ta, hutbe okuyan imamın arkasında öğle ile ikindiyi öğle vaktinde takdim ederek kılar. Çadırlarda cemaatle veya yalnız kılarken, cem edilmez. Müzdelife’de ise akşam ile yatsı, yatsı vaktinde tehir edip kılınır. Müzdelife’deki cem için cemaatle kılmak şart değil, münferit de cem edebilir. Başka yerde başka zamanlarda iki namazı cem edemezler. Ancak ihtiyaç ve zaruret olunca diğer mezheplerden birini taklit ederek kılar. Maliki mezhebinde Arafat’ta öğle ve ikindi, Müzdelife’de ise akşamla yatsı imam arkasında kılarken cem etmek sünnettir. Seferde cem caiz; fakat deniz seferinde cem caiz değildir. Cem için ihtiyaç hasıl olursa, diğer iki mezhepten biri taklit edilebilir. Mukimken de önemli bir hastalıkta, ihtiyarlıkta cem edilebilir. Ayrıca, camide cemaatle kılarken, karanlıkla beraber şiddetli yağmur ve çamur olunca, takdimle cem caiz olur; fakat evde bu caiz olmaz. Cem edince, vitir vaktinde kılınır. Maliki’de iki namazı birleştirirken öğleyi ikindiden, akşamı yatsıdan önce kılmak, birinci namaza dururken cem etmeyi niyet etmek, iki farzı peş peşe kılmak gerekir. İki farz arasında abdest almak ve kamet getirmekte mahzur yoktur. Sünnet kılmak mekruhtur. Dolgu dişi olan Hanefi, hasta iken Hanbeli’yi değil, Maliki’yi taklit ederek cem edebilir. Şafii mezhebinde Mubah olan seferde, Arafat ve Müzdelife’de, öğle ikindi ile, akşam yatsı ile cem edilir. Şiddetli yağmurda sadece camide cemaatle cemi takdim caiz, cemi tehir caiz değildir. Başka bir kavle göre de münferit kılan da cem edebilir. Bir kavle göre, hastalık halinde de, cem etmek caizdir. Bir korku sebebiyle cem caiz olduğu gibi, önemli ihtiyaç halinde mukimken de cem caizdir. İmam-ı Nevevi ve İbni Münzir de böyle demiştir. Şafii’de cem ederken öğleyi ikindiden, akşamı yatsıdan önce kılmak, birinci namaza dururken cem etmeyi niyet etmek, ikisini peş peşe kılmak gerekir. İki farz arasında sünnet kılınırsa cem caiz olmaz, fakat abdest almak ve kamet getirmekte mahzur yoktur. Hanbeli mezhebinde Arafat ve Müzdelife’de, mubah olan seferde, hastalıkta, emzikli olanda, istihaza, idrar ve yel kaçırmak gibi abdesti bozan özürlerde, abdest ve teyemmüm için meşakkat çekenlerde, âmâ olan, yer altında çalışıp da namaz vaktini anlamakta âciz olan, can, mal ve ırzından korkan, maişetine zarar gelecek olan da iki namazı cem edebilir. Soğuk, kış, yağmur, çamur, fırtınada, yatsıyı akşam ile, evde de cem caiz, öğle ile ikindi caiz değildir. Cem ederken öğleyi ikindiden, akşamı yatsıdan önce kılmak, birinci namaza dururken cem etmeyi, niyet etmek, ikisini peş peşe kılmak gerekir. Abdest almak ve ikamet okumak zarar vermez. Sünnet kılarsa cem sahih olmaz. Ağzında dolgusu olan Hanefi, hasta iken iki namazı cem için Hanbeli’yi değil, Maliki’yi taklit etmesi gerekir. Çünkü Maliki’de taklit imkanı vardır. Maliki’de taklit imkanı olmayınca Hanbeli taklit edilir. Mukimken iki namazı cem etmek Sual Mukimken hangi durumlarda iki namaz cem edilebilir? CEVAP Bir harac, yani bir sıkıntı, bir meşakkat olursa, öğleyle ikindi veya akşamla yatsı, Hanbelî mezhebi taklit edilerek cem edilebilir, çünkü S. Ebediyye’de, Namaz kılmak için işlerinden ayrılmaları mümkün olmayanların, Hanbelî’yi taklit ederek iki namazı cem etmeleri caizdir deniyor. Namaz kıldığı için maişetine zarar gelmese bile, siciline işlenebiliyorsa veya başka mahzurları varsa, iki namazı, mukimken cem etmek caiz olur. Caiz olan durumlardan bazı örnekler verelim 1- Ebe doğumda olup namazı kazaya kalacaksa, 2- Ameliyattaki doktorun namazı kazaya kalacaksa, 3- Öğrenci sınavdayken namaz kazaya kalacaksa, 4- Hasta veya yaşlı abdest almakta ve namaz kılmakta zorluk çekiyorsa, 5- Uçakta abdest alıp namaz kılmak zor olacaksa, 6- Abdest veya namaz için yer bulunmazsa, 7- Abdest ve teyemmüm için zorluk varsa, 8- Güvenlik görevlisinin namaz kılma imkânı yoksa, 9- Dağda, gurbette, kışta kalıp vakitleri anlamak zor olursa, 10- Yağmur, fırtına gibi bir sebeple namaz kaçacaksa, 11- Namazı tuvalette bile kılma imkânı yoksa, 12- Mescidi olmayan otel, restoran, havalimanlarında, uluslararası toplantılarda namaz kazaya kalacaksa, 13- Yeni Müslüman olanın namaz kıldığı görülürse bir zarara uğrama ihtimali varsa, 14- Bir memur, toplantıyı bırakınca işine, maişetine zarar gelecekse, 15- Şehirlerarası yolculukta, otobüs durmayacaksa, yanında hastası varsa yahut ikinci otobüs için parası yoksa, 16- İstanbul gibi trafik problemi olan bir yerde, şehir içinde özel arabasıyla giderken trafik sıkışıp namaz kazaya kalacaksa, 17- Boğulacak olanı kurtarırken namaz vakti çıkacaksa, 18- Düşmanın veya anarşistin bir zarar verme ihtimali varsa, 19- Abdesti bozan özrü olanın, mesela ishalini veya idrarını tutamayanın; çıbanından, yarasından kan akanın; basurundan kan; fistüllerinden, göbeğinden akıntı çıkanın; elde olmadan gaz kaçıranın; ağız dolusu kusanın ve bunlar gibi abdesti bozan bir özrü olanın iki namazı cem etmesi caiz olur. 20- Gayrimüslimlerin de katıldığı iftar yemeklerinde namaz kılmak, fitneye sebep olacaksa, iki namazı cem caiz olur. Sual Yolculukta veya mukimken, bir ihtiyaçtan dolayı akşam vaktinde, akşamla yatsı cem edilince, vitri de cem etmek caiz midir? Bir de, İslam Ahlakı kitabında, Malikiyi taklit edenin, harac olunca, vitir namazını terk etmesi caiz olur deniyor. Harac, zaruret demek midir? CEVAP Harac, zaruret demek değildir. Bir sıkıntı, bir güçlük olması demektir. Bir harac olmadan, iki namaz cem edilemez. Zorluk varsa, seferde, diğer üç mezhepten birini taklit ederek, akşamla yatsı cem edilebildiği gibi, mukimken de, Hanbelî taklit edilerek cem edilebilir. Fakat vitir cem edilmez, imsak vaktine kadar kılınır. Eğer bu vakte kadar da kılma imkânı olmazsa, bir özürle kazaya kaldığı için günah olmaz. İmameyne göre ve diğer üç mezhepte vitir sünnettir. Harac olduğu zaman, diğer üç mezhepten biri taklit edilirse, vitri kazaya bırakmak, hatta terk etmek de caiz olur. Yolculukta veya mukimken harac olunca, İmameynin kavline de uyularak vitir kazaya bırakılabilir veya terk edilebilir. Ancak bunlar, harac olmadan yapılmaz. Sual Seferi olan bir kimse cemaatle akşamı kıldıktan sonra hemen arkasından yatsıyı takdim ederek kılabilir mi? CEVAP Evet. Sual Misafir, seferde Şafii veya Maliki’yi taklit ederek iki namazı cem edebilir mi? CEVAP Evet edebilir, ama bir ihtiyaç olması gerekir. İhtiyaçsız cem edilmez. Seferde trenle giden bir kimse, trende namazlarını ayakta kılamazsa, tren durduğu zaman takdim ve tehirle kılar. Gerek yolda ve gerekse seferde ihtiyaç hasıl olmadan takdim ve tehir ile namaz kılınmaz. Çünkü, kolay hükümleri toplamaya telfîk denir ki, caiz olmaz. Sual Öğle ile ikindiyi cem etmek için, öğle vakti çıktıktan sonra cem etmeye niyet edilir mi? CEVAP Öğle çıkmadan önce cem etmeye niyet edilir. Sual Seferde namazı cem ederken o mezhebin şartlarına uymak şart mı? CEVAP Mezhep taklit ederken şartlarına uymak şarttır. Sual Seferi olan, namazı cem etmek için ne zaman niyet eder? CEVAP Kılacağı zaman. Yola çıkmadan önce cem edilmez. Sual İkindi vakti mukim olacağını bilenin öğle ile ikindiyi cem edip ikindi vaktinde kılması caiz mi? CEVAP Zaruretsiz tehir etmek günahtır. Sual Seferde, ikindide namaz kılma imkanımız olmaz diye, Maliki mezhebini taklit ederek, öğle ile ikindiyi, öğle vaktinde cem ettikten [birleştirip kıldıktan] sonra, ikindide namaz kılacak vakit bulursak, ikindiyi tekrar kılmamız gerekir mi? CEVAP Namaz kılınmıştır, tekrar kılmak gerekmez. Ancak ihtiyata riayet etmek iyi olur. Belki cem etmeyi gerektirecek sebep olmayabilir veya iki namazı cem ederken gerekli şartlara uyulmamış olabilir. Bunun gibi sebeplerle cem sahih olmamış olabilir. Bu bakımdan Vaktine yetişip de kılamadığım son ikindi namazının farzını kılmaya diyerek bir namaz kılmak iyi olur. İkindi sahih olmuşsa bu kıldığımız kaza namazı yerine geçer. İkindi sahih olmamışsa onun yerine geçer. Sual Öğle tehir edildikten sonra ikindinin mekruh vakti girmişse, yine de ikindi ile cem edip kılınabilir mi? CEVAP Elbette kılınır. Sual İki namazı cem etmek zorunda kaldığım zaman, iki namaz arasında "Allahümme entesselamü.." yü okuyorum. Caiz midir? CEVAP Allahümme entesselamü… namazdan sayılır, mahzuru olmaz. Sual İhtiyaç halinde namazı Hanbeli’ye göre cem ederken, dolgu için Maliki’yi taklit eden kişi, hem Maliki’yi hem Hanbeli’yi taklit ettiğini hatırlaması lazım mı? CEVAP Evet. Cem ettiği iki namazda da böyle niyet eder. Sual Tam İlmihalde diyor ki Hanbeli mezhebinde, seferde, hastalıkta, kadının emzikli veya müstehaza olmasında, abdesti bozan özürlerde, abdest ve teyemmüm için meşakkat çekenlerde ve a’mâ ve yer altında çalışan gibi, namaz vaktini anlamakta âciz olanın ve canından, malından ve namusundan korkanın ve maişetine zarar gelecek olanın, iki namazı cem etmeleri caiz olur. Müstehaza halinde kadın niye namazlarını cem edebilir? CEVAP İstihaza halindeki kadına müstehaza denir. İstihaza ise, normal âdetinden sonra, kan gelmesi demektir. Böyle kadının her namaz vaktinde tekrar abdest alması sıkıntılı olur. Hem çamaşırını değiştirecek hem de ikinci vakitte tekrar abdest alma zorluğu vardır. Bu zorluktan dolayı iki namazı cem etmesi caiz olur. Zaten mezhep taklidi zaruret olduğu zaman değil, ihtiyaç, haraç, bir sıkıntı olduğu zaman yapılır. Zaruret olunca, başka mezhepte de kolaylık yoksa kendi mezhebi affeder. Eğer başka mezhepte bir kurtuluş varsa o taklit edilir. Diş dolgusu böyledir. Çünkü başka bir mezhepte kurtuluş yolu vardır. Hiç bir mezhepte kurtuluş yolu olmasaydı, o zaman kendi mezhebi onu affederdi, yani yaptığı şey caiz olurdu. Maliki mezhebini taklit eden istihazalı kadın için iki namazı cem etmeye lüzum yoktur. Çünkü istihaza hâli onun abdestini bozmaz. Aynı abdestle ikinci vakitteki namazı da kılabilir. Mezhep taklidi bir rahmeti ilahidir. Bu rahmetten faydalanmalı, taassuba [bağnazlığa] kapılıp da bu rahmetten kaçmamalıdır. Sual Maliki mezhebini taklit eden bir kimsenin namazları cem edebilmesi için mazereti ne olmalıdır? CEVAP Aynen Hanefi gibidir, farkı yoktur. Hanefi’de cem edebilmek için ne şartlar gerekiyorsa, taklit edende de o şartların olması gerekir. Taklit eden kendi mezhebinden çıkmış sayılmaz. Cem edebilmek için taklit edenle taklit etmeyen arasında fark yoktur. Sual Ağzında dolgusu olan mukim iken, ihtiyaç hâlinde Hanbeli mezhebini taklit edip iki namazı cem edebilir mi? CEVAP Hanbeli’de gusülde ağzın içini yıkamak farz ise de, ihtiyaç olunca, Hanbeli’yi taklit ederek iki namazı mukim iken cem etmek caizdir, telfîk olmaz. Telfîk, ihtiyaçsız başka mezhebin kolay kavillerini almaktır, haramdır. Bir ihtiyaç olunca telfîk olmaz, caiz olur. Trafik problemi ve ruhsat Sual Bir yazıda, “İstanbul gibi trafik problemi çekilen bir yerde, arabası ile giderken trafik sıkışıklığından dolayı, evine ulaşamayıp yolda da, abdest alıp namaz kılacak yer bulamayan iki namazı cem edebilir” deniyor. Bu hareket, namaza önem vermemeyi ve namazı hafife almayı göstermez mi? CEVAP Tam tersine, namaza çok önem vermeyi gösterir. Çünkü namazı zaruretsiz kazaya bırakmak haramdır, büyük günahtır. İçki içmekten ve başka haramlardan daha büyük günahtır. Böyle bir günaha düşmemek için, hak olan başka bir mezhebi taklit etmek gerekir. Bu önemli ruhsattan da faydalanmak gerekir. Çünkü bir hadis-i şerif meali şöyledir Ruhsatlardan faydalanmayan, Arafat dağı kadar günah işlemiş olur. [Taberani] Bir âyet-i kerime meali de şöyledir Allah size kolaylık ister, zorluk istemez. [Bekara 185] Cem etmeden mukim olmak Sual Bir yolcu, Malikî mezhebini taklit ederek öğleyle ikindiyi, ikindi vaktinde cem etmeye niyet edip de, ikindi vakti girince mukim olsa, öğleyi kazaya bırakmış olacağı için, günaha girmiş olur mu? CEVAP Kasten kazaya bırakmadığı için günah olmaz. Fetava-i fıkhiyye Böyle durumlarda, Hanbelî’yi taklit ederek mukimken de cem edebilir. Cem ederken, öğleyi iki, ikindiyi de dört rekât olarak kılar. Cem ederken cemaate uymak Sual Bir ihtiyaç hâlinde, diğer üç mezhepten birine uyup iki namazı, mesela öğle ile ikindiyi, öğle vaktinde cem ederken, öğlenin farzını cemaatle, ikindinin farzını da yalnız kılmak caiz olur mu? Yahut cemi ikindi vakti yaparken, öğleyi yalnız kılıp ikindiyi cemaatle kılmak caiz olur mu? CEVAP Evet, ikisi de caizdir, vaktin farzını kılarken imam olmak da caizdir. Dikkat edilmesi gereken şey, cem ederken, iki farzı peş peşe kılmak gerekir, arada başka namaz kılınmaz. Öğle ile ikindiyi cem etmek Sual Bazen zaruret olunca öğleyi kılamıyorum, ikindi vakti girince ikindiyle birleştiriyorum. İkindiyle birleştirebilmek için nasıl niyet etmem gerekiyor? CEVAP İkindiyle öğleyi birleştirebilmek için önce, öğleyi vaktinde kılamazsam, asrı evvelde kılarım, asrı evvelde de kılamazsam, asrı sanide ikindiyle cem ederim diye düşünmek gerekir. Sonra da öğleyi meşru bir sebeple öğle vaktinde kılamayınca, İmam-ı azam hazretlerinin kavline uyarak asrı evvelde kılmaya çalışmalı, asrı evvelde de kılma imkanı yoksa, o zaman asrı sanide, Hanbeli mezhebi taklit edilerek ikindiyle cem ederek kılınır. Bugünkü öğle namazını cem ederek ikindi namazıyla kılıyorum diye niyet edilir. Akşamı vaktinde kılamayan da, yatsı ile cem edebilmesi için böyle niyet eder. İkindide olduğu gibi yatsıda da iki vakit vardır. Buna İşa-i evvel ve İşa-i sani denir. [İşa, yatsı demektir.] İşa-i sani, işa-i evvelden, Eylülden Mart ayına kadar 10-12 dakika sonradır. Nisanda 12-14, Mayısta 14-18, Haziranda 18-19, Temmuzda 15-19, Ağustosta ise 12-15 dakika sonradır. Hem İmam-ı a'zam hazretlerinin, hem de İmameyn’in kavline uyabilmek için ikindiyi asr-ı sanide, yatsıyı da işa-i sani’de kılmak iyi olur. Arabada namaz Sual Kış günü ikindiyi kılıp akşamı evimde kılarım diye yola çıkan ve yatsıya evine varamayan kimse, yolda arabasında namazını ima ile kılamaz mı? CEVAP Namazı cem etmek, arabada ima ile kılmaktan önce gelir. Eve gidince yatsı ile cem etme imkanı varsa, namazı yatsı ile cem edeceğim diye niyet eder ve eve gidince de cem eder. Yatsıya da eve gitme imkanı yoksa, o zaman mecburen araba içinde ima ile namaz kılınır. Namazları cem ederken Sual İşyerinde, askerde veya okulda namaz kılma imkanı olmayan kimse, namazı kazaya mı bırakmalı, yoksa öğleyle ikindiyi, akşamla da yatsıyı cem mi etmeli? CEVAP Namazı kazaya bırakmak, büyük günahtır. Önce kendi mezhebimize göre vaktinde kılmak için bütün imkanlar araştırılır. Hatta, tuvalette kılınır. Bu da, mümkün olmazsa, Hanbeli mezhebinde, böyle durumlarda, mukim iken de, öğleyle ikindiyi veya akşamla yatsıyı cem etmek caizdir. Öğleyle ikindi, öğle veya ikindi vaktinde cem ederek, yani birleştirilerek kılınabilir. Cem edince, iki namazın farzı peş peşe kılınır. Arada sünnet veya kaza namazı kılınmaz, başka bir şey yapılmaz, konuşulmaz. Öğle vaktinde kılınacaksa, öğle namazına dururken, öğle ile ikindiyi cem etmeye diye niyet edilir. Öğlenin farzı kılındıktan sonra, Niyet ettim Hanbelî mezhebine uyarak, ikindiyle cem ederek, öğle vaktinde kılmaya diye niyet ederek, ikindi namazı kılınır. Öğleyi, vaktinde kılma imkanı yoksa, öğle vakti çıkmadan önce, İkindi vakti, ikindi ile cem ederim diye düşünmeli. İkindi vaktinde kılınırken, Niyet ettim Hanbelî mezhebine uyarak, ikindi vaktinde kılmaya diye niyet ederek, öğle namazı kılınır. Sonra, ikindi namazı kılınır. Bir ihtiyaç olursa, mukim iken de, akşamla yatsı namazları da, akşam veya yatsı vaktinde, Hanbelî mezhebi taklit edilerek şöyle cem edilebilir Akşam vaktinde kılınacaksa, akşam namazına dururken, akşamla yatsıyı cem etmeye niyet edilir. Akşamın farzını kılındıktan sonra, Niyet ettim Hanbelî mezhebine uyarak, yatsıyı takdim ederek, akşamla cem etmeye diye niyet ederek, yatsının namazı kılınır. Akşamı, vaktinde kılma imkanı yoksa, akşam vakti çıkmadan önce, Yatsı vakti, akşam ile cem ederim diye düşünmeli. Yatsı vaktinde kılınırken, Niyet ettim Hanbelî mezhebine uyarak, akşamı tehir ederek, yatsı vaktinde yatsıyla cem etmeye diye niyet ederek, akşam namazı, sonra, yatsı namazı kılınır. İkindiyle akşam cem edilmez. Sabah namazı da, yatsı veya öğle namazıyla cem edilmez, vaktinde kılmak gerekir. Vitir cem edilmez, imsak vaktine kadar kılınır. Eğer bu vakte kadar da kılma imkânı olmazsa, bir özürle kazaya kaldığı için günah olmaz. İmameyn’e göre ve diğer üç mezhepte vitir sünnettir. Harac [sıkıntı] olduğu zaman, diğer üç mezhepten biri taklit edilirse, vitri kazaya bırakmak, hattâ terk etmek de caiz olur. Yolculukta veya mukimken harac olunca, İmameynin kavline de uyularak vitir kazaya bırakılabilir veya terk edilebilir. Ancak bunlar, harac olmadan yapılmaz. Harac olmadan cem edilmez Sual Diş dolgusu veya başka bir sebeple Maliki mezhebini taklit eden, harac olmasa da, seferde öğleyle ikindi ve akşamla yatsı namazlarını cem ederek kılabilir mi? CEVAP Hayır, harac [meşakkat, zorluk, sıkıntı] olmadan cem edilmez. Maliki’yi taklid eden, kendi mezhebinden çıkmış sayılmaz. Harac olmadan, Hanefi mezhebine aykırı olan hükümlere uyulmaz. Maliki taklit edilmese de, harac olunca, o anda üç mezhepten biri taklit edilerek, cem edebilir. Cemin yapılabilmesi için harac ve cem Sual Maliki mezhebinde, bir ihtiyaç olunca, seferde öğleyle ikindi ve akşamla yatsı namazlarını cem etmek caiz olduğuna göre, 10 gün için sefere çıkan Hanefi, ihtiyaç halinde Maliki’yi taklit ederek cem edebilir mi? CEVAP Başka bir mezhebi taklit edenin, o mezhebin o husustaki diğer şartlarına da uyması gerekir. Maliki’de seferde cem etmek caizse de, giriş çıkış günleri hariç 4 veya daha fazla gün için sefere çıkan, Maliki’de seferi olmaz. 10 gün için sefere çıkan kimse de, Maliki’ye göre seferi olmayacağı için, Maliki’yi taklit ederek cem edemez. Hanbelî’de ise, ihtiyaç halinde mukimken de cem caizdir. Maliki’ye göre seferi olamayan, Hanbelî’yi taklit ederek cem eder. Mukim olacağı için de, cem ederken dört rekât olan farzları yine dört rekât olarak kılar. Mukimken cem Sual Bir zaruret veya ihtiyaç halinde, mukimken, Hanbeli’den başka, iki namazı cem etmeyi caiz gören başka mezhep var mıdır? CEVAP Şafii ve Maliki mezhebinde bazı durumlarda mukimken de cem caizdir. Şafii mezhebinde Şiddetli yağmurda, sadece camide cemaatle cem-i takdim caiz, cem-i tehir caiz değildir. Başka bir kavle göre de, münferit kılan da cem edebilir. Bir kavle göre, hastalık halinde de, cem etmek caizdir. Bir korku sebebiyle cem caiz olduğu gibi, önemli ihtiyaç halinde, mukimken de cem caizdir. Maliki mezhebinde Önemli bir hastalıkta, ihtiyarlıkta cem edilebilir. Ayrıca, camide cemaatle kılarken, karanlıkla beraber şiddetli yağmur ve çamur olunca, takdimle cem caiz olur; fakat evde bu caiz olmaz. Cem edince, vitir vaktinde kılınır. Vaktinde kılınamazsa vitir Maliki'ye göre sünnet olduğu için kazası gerekmez. Sual Diş dolgusu olan hasta, iki namazı cem için niye Hanbeli’yi değil de, Maliki’yi taklit etmesi gerekir? CEVAP Çünkü gusülde Hanbeli’de ağzın içini yıkamak farzdır. Dolgusu olan Hanefi, bu durumda Hanbeli’yi taklit edemez. Maliki’de caiz olduğuna göre, Hanbeli’yi taklit etmeye ihtiyaç kalmıyor. Şafiide cem-i takdimin şartları Sual S. Ebediyye’de, Şafii mezhebinde, yağmur sebebiyle camide cemaatle cem-i takdim caizse de, yedi şartı vardır deniyor. Orada bildirilmeyen bu yedi şart nelerdir? CEVAP Yağmur sebebiyle cem-i takdimin yani öne alarak cem etmenin yedi şartı şunlardır 1- Tertibe uymak İkindiyi öğle vaktinde kılacaksa, önce öğleyi sonra ikindiyi kılmalı, yatsıyı da akşam vaktinde kılacaksa, önce akşamı sonra yatsıyı kılmalıdır. 2- Niyet Birinci namazda cem etmeye niyet etmelidir Öğle ile ikindiyi cem-i takdimle kılacaksa, öğle vaktinde, öğleyi ikindiyle beraber kılacağına niyet etmelidir. Akşamla yatsıyı cem-i takdimle kılacaksa, akşam vaktinde, akşamı yatsıyla beraber kılacağına niyet etmelidir. 3- Muvalat İki farz namazı ara vermeden peş peşe kılmalıdır. Aralarında sünnet kılmak, caiz olmaz. Aralarına ezan, ikâmet ve taharet gibi fasılaların konulması caizdir. Meselâ öğle namazını kıldıktan sonra, ikindiyi kılmadan abdesti bozulan kişinin abdest alması, ceme zarar vermez. 4- Uzaklık Yağmur sebebiyle cem edebilmesi için, caminin uzakta olması da gerekir. 5- Birinci vaktin çıkmaması İkinci namazı kılana kadar, birinci namazın vaktinin çıkmaması gerekir. Mesela öğle ile ikindinin farzı kılınırken ikindi vaktinin girmemesi gerekir. 6- Birinci namazın sahih olduğunu zannetmek Meselâ birinci namaz Cuma namazı ise, cumanın şartlarının bulunmadığı için sahih olmadığını biliyorsa cem caiz olmaz. 7- Namazı cemaatle kılmak İmamın cemaate de niyet etmesi gerekir. Bu, Şafii’de yağmur sebebiyle cem etmenin şartıdır; yoksa seferde cem ederken cemaatle kılmak şart değildir. Seferi ise, ikinci namaza iftitah tekbiri alıp başlayıncaya kadar seferin devam etmesi şarttır. İkinci namaza başladıktan sonra sefer biterse, ceme devam edilir; ama ikinci namaza başlamadan önce sefer sona ererse, artık cem etmek sahih olmaz. Böyle durumlarda Hanbelî mezhebi taklit edilerek cem yapılabilir. Eğer bir özürle bu vakte bırakmışsa günah olmaz. İki namazı cem etmek birleştirmek Sual Mezheplere göre iki namazı cem etmenin şartları nelerdir? CEVAP Cem etmek, iki namazı birleştirip kılmak demektir. İkindiyi öğle vaktinde, öğle ile birlikte veya yatsıyı akşam vaktinde, akşam ile birlikte kılmaya cem-i takdim = takdim ederek cem etmek denir. Takdim etmek öne almak, sonraki namazı öne alıp öncekiyle birlikte kılmak demektir. Öğleyi ikindi vaktinde ikindi ile veya akşamı yatsı vaktinde, yatsı ile birlikte kılmaya cem-i tehir = tehir ederek cem etmek denir. Önceki vakitteki namazı tehir ederek sonraki vakitteki namazla birlikte kılmak demektir. Sabah namazı başka vakitlerle cem edilemez. Mezheplere göre cem etmek şöyledir Hanefi mezhebinde Hacılar, Arafat’ta, hutbe okuyan imamın arkasında öğleyle ikindiyi öğle vaktinde takdim ederek kılar. Çadırlarda cemaatle veya yalnız kılarken, cem edilmez. Müzdelife’de ise akşamla yatsı, yatsı vaktinde tehir edip kılınır. Müzdelife’deki cem için cemaatle kılmak şart değil, münferit de cem edebilir. Başka yerde başka zamanlarda iki namazı cem edemezler. Ancak ihtiyaç ve zaruret olunca diğer mezheplerden birini taklit ederek kılınabilir. Maliki mezhebinde Cem yapılabilecek durumlar 1- Seferde Mubah olmayan seferde cem edilmez. 2- Hastalıkta Abdest almakta ve ayakta namaz kılmakta zorluk çeken hastalar, cem edebilir. 3- Karanlıkla birlikte yolların çamurlu olması Ancak camide cemaatle kılarken cem edilir. Camide tek başına namaz kılan kişinin, iki namazı cem etmesi caiz olmaz. İmam camide ikamet etse bile o, cemaatle birlikte cem edebilir. 4- Arafat’ta Haccetmek için gelen hacıların öğle ile ikindiyi cem-i takdim yapmaları sünnettir. 5- Müzdelife’de Hac ibadetini eda eden kişinin, Arafat’tan ayrıldıktan sonra Müzdelife’ye ulaşıncaya kadar akşam namazını tehir etmesi sünnet olur. Müzdelife’de akşam namazını tehir ederek yatsıyla birlikte imamla cem-i tehir şeklinde kılar. Bu beş şarttan başka ihtiyarlıkta da takdim ve tehirle cem yapılabilir. Vitir cem edilmez, vaktinde kılınır. Kılma imkânı yoksa, kazaya kalması günah olmaz. Evde kılan cem edemez. Deniz yolculuğunda cem caiz olmaz. İhtiyaç olunca, Şafii veya Hanbeli taklit edilerek cem edilebilir. Diş dolgusu olan, Şafii mezhebini taklit eder. Maliki’de iki namazı cem ederken 1- Niyet Birinci namaza dururken cem etmeyi niyet etmek, 2- Tertibe riayet etmek Öğleyi ikindiden, akşamı yatsıdan önce kılmak, 3- Muvalat İki farzı peş peşe kılmak. İki farz arasında abdest almak ve kamet getirmekte mahzur yoktur. İkisi arasında sünnet kılmak mekruhtur. Dolgu dişi olan Hanefi, hasta iken Hanbeli’yi değil, Maliki’yi taklit ederek cem edebilir. Şafii mezhebinde Cem edilebilecek durumlar 1- Mubah olan seferde Bir sıkıntı olmasa da takdim ve tehir caizdir. 2- Arafat ve Müzdelife’de Takdim ve tehirle kılınabilir. 3- Şiddetli yağmurda Sadece camide cemaatle cem-i takdim caiz, cem-i tehir caiz değildir. 4- Hastalıkta Takdim ve tehirle kılınabilir. Bu dört şarttan başka ihtiyarlıkta da takdim ve tehirle cem yapılabilir. Şafii’de cem-i takdimin şartları 1- Niyet Birinci namaza dururken cem etmeyi niyet etmek, 2- Tertibe riayet temek Öğleyi ikindiden, akşamı yatsıdan önce kılmak, 3- Muvalat İki farzı peş peşe kılmak. İki farz arasında sünnet kılınırsa cem caiz olmaz, fakat abdest almak ve kamet getirmekte mahzur yoktur. 4- İkinci namaza başlayıncaya kadar yolculuğun devam etmesi. Şafii’de cem-i tehirin şartları 1- Birinci namazın vakti çıkmadan, namazı cem-i tehir ile kılmaya niyet etmek. 2- İkinci namazı da kılıp bitirinceye kadar yolculuğun devam etmesi. Hanbeli mezhebinde Arafat ve Müzdelife’de, mubah olan seferde, hastalık, emzikli olmak, istihaza, idrar ve yel kaçırmak gibi abdesti bozan özürlü hallerde, abdest ve teyemmüm için meşakkat çekenlerde, âmâ olan, yer altında çalışıp da namaz vaktini anlamakta âciz olan, can, mal ve ırzından korkan, maişetine zarar gelecek olan da iki namazı cem edebilir. Soğuk, kış, yağmur, çamur, fırtınada, yatsıyı akşam ile, evde de cem caiz, öğle ile ikindi caiz değildir. Hanbeli’de cem-i takdimin şartları 1- Niyet Birinci namaza dururken cem etmeyi niyet etmek, 2- Tertibe riayet temek Öğleyi ikindiden, akşamı yatsıdan önce kılmak, 3- Muvalat İki farzı peş peşe kılmak. Abdest almak ve ikamet okumak zarar vermez. Sünnet kılarsa cem sahih olmaz. 4- Cemi gerektiren özrün, ikinci namaz tamamlanıncaya kadar devam etmesi gerekir. Ağzında dolgusu olan Hanefi, hastayken iki namazı cem için Hanbeli’yi değil, Maliki’yi taklit etmesi gerekir; çünkü Maliki’de taklit imkânı vardır. Maliki’de taklit imkânı olmayınca Hanbeli taklit edilir. Hanbeli’de cem-i tehirin şartları 1- Birinci namazın vakti çıkmadan, namazı cem-i tehir ile kılmaya niyet etmek. Ancak vakit dar olursa bu takdirde ikinci namazı öne alarak birinciyle cemetmek caiz olmaz. 2- Cemi gerektiren özrün, birinci vakitte yapılan niyetten, ikinci namazın vakti girinceye kadar devam etmesi gerekir. Cem ederken niyet Sual Seferde akşamla yatsıyı, Şâfiî veya Mâlikî’ye göre takdim ederek akşam vaktinde kılacak olan kimse, akşam namazına başlarken cem niyetini unutan, daha sünneti kılmadan cem edeceğini hatırlasa, yatsının farzını kılarken niyet etse sahih olur mu? CEVAP Evet. İhtiyarlıkta cem Sual S. Ebediyye’de, Mâlikî ve Şâfiî’de, sadece seferde değil, Hastalıkta ve ihtiyarlıkta da iki namaz cem edilebilir deniyor. Mâlikî'yi taklit eden mukimin, hasta iken namazlarını Hanbelî'ye göre değil de, Mâlikî'ye göre mi cem etmesi gerekir? İkincisi, hasta olmadan ihtiyarlar da mı cem edebiliyor? CEVAP Mâlikî'yi taklit eden kimse, Mâlikî’de cem mümkün olan yerde, Hanbelî'ye göre cem edemez. Çünkü Hanbelî’de de, gusülde ağzın içini yıkamak farzdır. Hanbelî'ye göre guslü olmadığı için Hanbelî'yi taklit edemiyor. Hastalıkta Mâlikî mezhebinde cem caiz olduğu için Hanbelî'ye lüzum kalmıyor. Ama mukim iken, başka bir mazeretle Hanbelî'yi taklit ederek cem edebilir. Çünkü cem için başka çare yoktur. Namazın kazaya kalmaması için hangi mezhepte cem caiz ise ona uyularak namaz kılınır. İhtiyarın açık bir hastalığı görülmese de, onun gücü kuvveti olmaz, ayakta zor durur, itelense yıkılır. Namaz kılarken bile yorulabilir. Abdest alması zor olabilir. Böyle durumdaki bir ihtiyar, seferi olmasa da, kendi evinde bile olsa, iki namazı cem edebilir. İki namazı cem Sual Seferde öğleyi vaktinde kılma imkânı olmadığı için, cem etmek niyetiyle ikindi vaktine tehir etsek, gideceğimiz yere varınca mukim olsak, vardığımızda ikindi vakti de hâlâ çıkmamışsa, Mâlikî'ye göre, öğle ve ikindiyi cem ederken dört mü, yoksa iki mi kılmak gerekir? CEVAP Mukim olunca, artık Mâlikî'ye göre cem edilmez, Hanbeli’ye uyarak, öğle iki, ikindi dört rekât olarak cem edilebilir. Yahut öğle iki rekât olarak kaza edilip, ikindi de, dört rekât olarak kılınır. Öğle namazı, geçerli bir mazeretle kazaya kaldığı için günah olmaz. Cem için ihtiyaç Sual İstanbul’dan Kuzuluk kaplıcasına giderken, Adapazarı’na uğradık. Akşamı Kuzuluk’ta kılarız diye düşünüyorduk. Akyazı’ya gelince, akşama Kuzuluk’a yetişemeyeceğimizi anladık. Ben Akyazı’da inip namazı kıldım. Başka bir vasıtayla Kuzuluk’a geldim. Yanımdaki arkadaşlar biz Kuzuluk’ta cem ederiz diyerek inmediler. Onların da inmesi gerekmez miydi? CEVAP İki namazı cem için gerekli ihtiyaç yoksa inmek gerekir. İhtiyaç olmadan cem etmek caiz olmaz. Mesela şunlardan biri varsa cem edilebilir 1- Yolda inerse, başka vasıtayla gidecek parası yoksa veya vasıta bulma imkânı yoksa, 2- Yanında bir hastası olup da, inip binecek durumu yoksa, 3- Yanında yükleri çok olup, indirip başka vasıta bulmak zorsa, 4- İneceği yerde veya yakınlarında abdest alacak yer yoksa, 5- İneceği yerde anarşistlerin, eşkıyaların bir zarar verme ihtimali varsa, 6- Şiddetli yağmur varsa, iki namazı cem etmek için özür olur. Bunlar veya bunlara benzeyen bir özrü yokken, iki namazı cem etmek caiz olmaz. Cuma günü cem Sual Seferde cuma günü, öğleyle ikindiyi cem etmesi gereken kişi, cumanın farzıyla ikindiyi mi cem eder, yoksa zuhr-i âhirle ikindiyi mi cem eder? CEVAP Seferî olana cuma kılmak farz değildir, öğleyi kılması ise farzdır. Cumanın sıhhat şartlarından bazıları olmadığı için, cumayı kılmayıp, öğleyle ikindi, diğer üç mezhepten biri taklit edilerek cem edilir. Mukimken cem etmek gerekince de, o günkü öğleyle ikindi, Hanbelî mezhebi taklit edilerek cem edilir. Sual Otobüsle yolculuk yaparken, akşam namazı için otobüsü durduramayan kimse, yatsı ile birlikte akşam namazını kılabilir mi? Cevap Tek başına otobüsle yolculuk yapan, akşam namazı için otobüsü durduramazsa, akşam namazını, inip yerde vaktinde kılar, sonra başka bir otobüsle yoluna devam eder. Yahut, akşam namazını, Şafii veya Maliki mezhebini taklit ederek, yatsı ile birlikte cem ederek kılması caiz olur. Ancak gusül ve abdestinin, Şafii veya Maliki mezhebine de uygun olması lazımdır. Namazları birleştirerek kılmak Zaruri bir durum olduğu zamanlarda, öğle ile ikindiyi, öğle veya ikindi vaktinde, akşamla yatsıyı da, akşam veya yatsı vaktinde birleştirerek kılmak, dinimizce mümkün olur mu? Cevap Hanefi mezhebinde, yalnız Arafat meydanında ve Müzdelifede hacıların iki namazı cem etmeleri, birleştirerek kılmaları lâzımdır. Hanbeli mezhebinde, seferde, hastalıkta, kadının emzikli veya müstehaza, özürlü olmasında, abdesti bozan özürlerde, abdest ve teyemmüm için meşakkat, sıkıntı çekenlerde ve âmâ ve yer altında çalışan gibi, namaz vaktini anlamakta aciz olanın ve canından, malından, namusundan korkanın, maişetine zarar gelecek olanın, iki namazı cem etmeleri, birleştirerek kılmaları caiz olur. Namazı kılmak için işlerinden ayrılmaları mümkün olmayanların, bu namazlarını kazaya bırakmaları, Hanefi mezhebinde caiz değildir. Bunların, yalnız böyle günlerde, Hanbeli mezhebini taklit ederek, kılmaları caiz olur. Cem ederken, birleştirerek kılarken öğleyi ikindiden ve akşamı yatsıdan önce kılmak, birinci namaza dururken, cem etmeyi, birleştirerek kılmayı niyet etmek, ikisini art arda kılmak ve abdestin, guslün ve namazın Hanbeli mezhebindeki farzlarına ve müfsitlerine uymak lâzımdır. Sual Maliki ve Şafii mezheplerinde, sabah namazının dışındaki namazlar yalnız yolculukta mı birleştirilerek kılınabilir? Cevap Maliki ve Şafii mezheplerinde, seferde, yolculukta, hastalıkta ve ihtiyarlıkta, yaşlılıkta öğle ile ikindi ve akşam ile yatsı namazları cem edilebilir, birleştirilerek kılınabilir. Yani, ikisinden birisi, diğerinin vaktinde kılınabilir. Namazları birleştirerek kılmak Sual Hanefi mezhebindeki bir Müslüman, hiçbir zorluk yokken, diğer üç mezhepten birini taklit ederek, öğle ile ikindiyi ve akşam ile yatsıyı birleştirerek kılabilir mi? Cevap Konu ile alakalı olarak İbni Âbidînde buyuruluyor ki “Sefer yani yolculuk ve matar yani yağmur gibi bir özür olunca, öğle ile ikindiyi ve akşam ile yatsıyı birlikte, cem ederek kılmak, Şafii mezhebinde caizdir. Hanefi mezhebinde ise caiz değildir. Hanefi mezhebindeki bir kimse, seferi yani yolcu iken, bir meşakkat, güçlük olmadığı halde, öğleyi ikindi vaktinde kılsa haram olur. İkindiyi öğle vaktinde kılsa hiç sahih olmaz. Şafii mezhebinde ise, ikisi de sahih olur. Kendi mezhebine göre harac yani meşakkat, güçlük olduğu zaman, kendi mezhebindeki ruhsatla amel etmesi caiz olur. Ruhsat ile de yapmakta meşakkat, güçlük olursa, başka bir mezhebi taklit etmek caiz ise de, o mezhepte, o ibadet için farz ve vacib olan şeyleri de yapması, müfsitlerden de sakınması lazımdır.” Bir işi, bir ibadeti yaparken başka bir mezhebi taklit eden kimse, kendi mezhebinden çıkmış ve mezhep değiştirmiş olmaz. Yalnız o işi yaparken diğer mezhebin şartlarına riayet etmesi lazımdır. Türkçe karakterler İhlas VakfıDünya İçin Paylaşma Vakti Online Bağış Yapmak İçin
KÜNYE HAKKIMIZDA HARİTA YASAL ARA İLETİŞİM ANASAYFA İSLAM Namaz Namaz Nasıl Kılınır? Yatsı Namazı Nasıl Kılınır? Yatsı namazı; akşam namazının vakti çıktıktan sonra başlar, “imsak” vaktine tan yerinin ağarmaya başlamasına kadar kılınan farz namazdır. Peki yatsı namazı nasıl kılınır? Yatsı namazı kaç rekattır? Yatsı namazı ile ilgili ayet ve hadisler nelerdir? Erkekler ve kadınlar için yatsı namazı nasıl kılınır? Yatsı namazının yazılı ve videolu kılınışı… Yatsı Namazının İlk Sünnetinin Kılınışı Yatsı Namazının Farzının Kılınışı Yatsı Namazının Son Sünnetinin Kılınışı Vitir Namazının Kılınışı YATSI NAMAZI İLE İLİGİLİ AYET VE HADİSLER Yatsı Namazının İlk Sünneti İle İlgili Hadis Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdular “Her ezan ve kamet arasında namaz vardır. Her ezan ve kamet arasında namaz vardır. Her ezan ve kamet arasında namaz vardır” Buhârî, Ezân 14 Yatsı Namazının Farzı İle İlgili Ayet Âyet-i kerîmelerde buyrulur “Güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini hamd ile tespih et. Gece vakitlerinde ve gündüzün uçlarında da tespih et ki hoşnut olasın.” Tâha Sûresi 130 Yatsı Namazının Son Sünneti İle İlgili Hadis İbni Ömer -radıyallahu anh- buyurdular “Ben Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ile birlikte yatsı namazından sonra da iki rekat namaz kıldım.” Buhârî, Teheccüd 25 Vitir Namazı İle İlgili Hadis Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdular “Allah tektir; tek olanı sever. Ey Kur’an ehli! Siz de vitir namazını kılınız!” Ebû Dâvûd, Vitir 1 YATSI NAMAZI NASIL KILINIR? Yatsı Namazı Kaç Rekattır? Yatsı Namazı 13 rekattır. 4 rekat ilk sünnet, 4 rekat farz, 2 rekat son sünnet ve 3 rekat Vitir olarak kılınır. Yatsı Namazının İlk Sünneti Nasıl Kılınır? 1. Rekat "Niyet ettim Allah rızası için Yatsı Namazının dört rekat ilk sünnetini kılmaya" diye niyet ederiz. "Allahu Ekber" diyerek İftitah Tekbiri alır ve namaza başlarız. Subhaneke'yi okuruz. Euzü-besmele çekeriz. Fatiha okuruz. Kur'an'dan en az, kısa üç ayet veya üç ayet miktarı uzun bir âyet okuruz. Rükuya gideriz. Secdeye gideriz. Doğruluruz, tekrar secdeye gideriz. 2. Rekat Ayağa kalkarak kıyama dururuz. Besmele çekeriz. Fatiha okuruz. Kur'an'dan en az, kısa üç ayet veya üç ayet miktarı uzun bir âyet okuruz. Rükuya gideriz. Secdeye gideriz. Doğruluruz, tekrar secdeye gideriz. Oturarak Ettahiyyatu ve Allâhumme salli, Allâhumme Bârik dualarını okuruz. 3. Rekat Ayağa kalkarak kıyama dururuz. Subhaneke'yi okuruz. Euzü-besmele çekeriz. Fatiha okuruz. Kur'an'dan en az, kısa üç ayet veya üç ayet miktarı uzun bir âyet okuruz. Rükuya gideriz. Secdeye gideriz. Doğruluruz, tekrar secdeye gideriz. 4. Rekat Ayağa kalkarak kıyama dururuz. Besmele çekeriz. Fatiha okuruz. Kur'an'dan en az, kısa üç ayet veya üç ayet miktarı uzun bir âyet okuruz. Rükuya gideriz. Secdeye gideriz. Doğruluruz, tekrar secdeye gideriz. Oturarak Ettahiyyatu ve Allâhumme salli, Allâhumme Bârik ve Rabbenâ dualarını okuruz. "Es selâmu aleyküm ve rahmet'ullah" diye sağa ve sola selam vererek namazı tamamlarız. Yatsı Namazının Farzı Nasıl Kılınır? 1. Rekat "Niyet ettim Allah rızası için Yatsı Namazının dört rekat farzını kılmaya" diye niyet ederiz. "Allahu Ekber" diyerek İftitah Tekbiri alır ve namaza başlarız. Subhaneke'yi okuruz. Euzü-besmele çekeriz. Fatiha okuruz. Kur'an'dan en az, kısa üç ayet veya üç ayet miktarı uzun bir âyet okuruz. Rükuya gideriz. Secdeye gideriz. Doğruluruz, tekrar secdeye gideriz. 2. Rekat Ayağa kalkarak kıyama dururuz. Besmele çekeriz. Fatiha okuruz. Kur'an'dan en az, kısa üç ayet veya üç ayet miktarı uzun bir âyet okuruz. Rükuya gideriz. Secdeye gideriz. Doğruluruz, tekrar secdeye gideriz. Oturarak Ettahiyyatu okuruz. 3. Rekat Ayağa kalkarak kıyama dururuz. Besmele çekeriz. Fatiha okuruz. Rükuya gideriz. Secdeye gideriz. Doğruluruz, tekrar secdeye gideriz. 4. Rekat Ayağa kalkarak kıyama dururuz. Besmele çekeriz. Fatiha okuruz. Rükuya gideriz. Secdeye gideriz. Doğruluruz, tekrar secdeye gideriz. Oturarak Ettahiyyatu ve Allâhumme salli, Allâhumme Bârik ve Rabbenâ dualarını okuruz. "Es selâmu aleyküm ve rahmet'ullah" diye sağa ve sola selam vererek namazı tamamlarız. Yatsı Namazının Son Sünneti Nasıl Kılınır? 1. Rekat "Niyet ettim Allah rızası için Yatsı namazının iki rekat son sünnetini kılmaya" diye niyet ederiz. "Allahu Ekber" diyerek İftitah Tekbiri alır ve namaza başlarız. Subhaneke'yi okuruz. Euzü-besmele çekeriz. Fatiha okuruz. Kur'an'dan en az, kısa üç ayet veya üç ayet miktarı uzun bir âyet okuruz. Rükuya gideriz. Secdeye gideriz. Doğruluruz, tekrar secdeye gideriz. 2. Rekat Ayağa kalkarak kıyama dururuz. Besmele çekeriz. Fatiha okuruz. Kur'an'dan en az, kısa üç ayet veya üç ayet miktarı uzun bir âyet okuruz. Rükuya gideriz. Secdeye gideriz. Doğruluruz, tekrar secdeye gideriz. Oturarak Ettahiyyatu ve Allâhumme salli, Allâhumme Bârik ve Rabbenâ dualarını okuruz. "Es selâmu aleyküm ve rahmet'ullah" diye sağa ve sola selam vererek namazı tamamlarız. Vitir Namazı Nasıl Kılınır? 1. Rekat "Niyet ettim Allah rızası için Vitir namazını kılmaya" diye niyet ederiz. "Allahu Ekber" diyerek İftitah Tekbiri alır ve namaza başlarız. Subhaneke'yi okuruz. Euzü-besmele çekeriz. Fatiha okuruz. Kur'an'dan en az, kısa üç ayet veya üç ayet miktarı uzun bir âyet okuruz. Rükuya gideriz. Secdeye gideriz. Doğruluruz, tekrar secdeye gideriz. 2. Rekat Ayağa kalkarak kıyama dururuz. Besmele çekeriz. Fatiha okuruz. Kur'an'dan en az, kısa üç ayet veya üç ayet miktarı uzun bir âyet okuruz. Rükuya gideriz. Secdeye gideriz. Doğruluruz, tekrar secdeye gideriz. Oturarak Ettahiyyatu okuruz. 3. Rekat Ayağa kalkarak kıyama dururuz. Besmele çekeriz. Fatiha okuruz. Kur'an'dan en az, kısa üç ayet veya üç ayet miktarı uzun bir âyet okuruz. "Allahu Ekber" diyerek yeniden tekbir alırız Kunut dualarını okuruz Rükuya gideriz. Secdeye gideriz. Doğruluruz, tekrar secdeye gideriz. Oturarak Ettahiyyatu ve Allâhumme salli, Allâhumme Bârik ve Rabbenâ dualarını okuruz. "Es selâmu aleyküm ve rahmet'ullah" diye sağa ve sola selam vererek namazı tamamlarız. İslam ve İhsan PAYLAŞ İslam ve İhsan İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de “Allâh katında dîn İslâm’dır …” Âl-i İmrân, 19 buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan böyle bir dîn aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” Âl-i İmrân, 85 ... Peygamber Efendimiz Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret hac etmendir” buyurdular. “İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular. İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16 Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir. Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” Muvatta’, Kader, 3. Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir. Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307 Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” er-Rad, 28 Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir. İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal ilm-i hâl sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır. İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz. Erkam Medya © islam&ihsan 2013 - 2022 altında yayınlanan yazıların tüm hakları mahfuzdur. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi yazıların tamamı izinsiz kullanılamaz.
akşam namazı yerine yatsı kıldım