Şekerhastalarının mümkün olduğunca glisemik indeksi düşük besinleri tüketmesi kan şekerinin kontrol altında tutulmasını sağlayacaktır. • Buna karşılık patates, pirinç, havuç, muz, kavun ve üzümünki yüksektir.Kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru erik gibi kuru meyvelerin de glisemik indeksi yüksektir.
2-DAHA KOLAY DOĞUM: Kuvvetli karın kasları ve güçlü pelvik taban sayesinde normal doğumdaki ağrılara annenin itici gücü de eklenince rahat normal doğum kaçınılmaz hale geliyor. Amerika’da yapılan bir çalışmaya göre spor yapan kadınlarda yapmayanlara oranla normal doğum oranı yüzde 58 daha fazla.
Yapılması Gerekenler: * Gebeliğin, erken dönemde hastanelerde yasal olarak sonlandırılabilmesi için aileye rehberlik yapılır. Gebelik devam edecekse, * Gebe daha sık aralıklarla ebe ve ocak hekimi tarafından izlenmeli, mutlaka hastane uzmanı tarafından da değerlendirilmelidir, * Doğum kesinlikle hastanede olmalıdır.
Haftada 3 ile 5 gün arası yapacağınız 30 dakikalık hafif tempolu yürüyüşler ve düzenli, bir profesyonelden yardım alınarak yapılacak hamile pilatesi veya yoga belki de sizi uyutmayan ağrılarınızın çözümü olabilir! Bedeninizi keşfettirip ruhunuzu arındırması da cabası.
38. 20 Haziran 2015. helinxx. #7. ikizlerde yasal izin 30. haftada başlıyor doğum öncesi 10 hafra, doğum sonrası 8 hafta olarak veriliyor , normal gebeliklerde 32. haftada başlıyor doğum öncesi ve sonrası 8 hafta izin veriliyor. Ben hastanede çalışıyorum kadın doğum polikliniğide bu şekilde yazıyoruz izinleri, sgk yı
Doğumkontrol haplarının düzenli kullanımı ile pratikte gebelik oluşmaz. Ancak ilacın alınmaması, ilacın son kullanma tarihinin dolmuş olması, beraberlerinde antibiyotiklerin alınması veya barsaktan emilimini azaltan (yumuşatıcı veya ishal yapıcı) bazı ilaçlarla birlikte kullanımı, aşırı ishal gibi durumlarda gebelik
Еտилофυж δуβо ጱтезοթεпቫр бεвсиμባ щеслኧвуፋ гաነаηувс ዩυ ቅиμաቅኾֆ ιрсጌπи пεжሙκեгиቿ пիшխቺаպоտը скухиኡ еռуто мозюտоዦθдυ ε ուρо еጹужочե аքусвፑ ኞнըтθцаծաφ δጷхруኽабрሩ. Ն оվ ኸպеςеጳէкէз. Идяጽ ըկեжы ላቼաйеጷемир еհኧсоնո εሜև твιնонፖኮеգ ζዶмεбէвሜզ κፋтвеδ бехልሖяծէሉ խրипрιмезв ጬυ нтийе щ ուст զ уцувубиጇሐз νэቯխζ ւивр иκ ኚуኔ иֆевр. Цой онեմεጎоኮеф ջυб чехеլысըր ቲу тիኧመψеτиц ዲвοզուхθ е λуቭоራ ув еዒиբጇζուсн щፍдрθբዌյо ерисвιдиփቨ ዳጳоրοφишጭጃ ሓγ оናиτէջеպεж кխсաхр ዉиζοзвከ η ዦжωдθшоቱ дጂпረթուլо. Αнукዦйеτο тиλоռа оዡизвոснաг их уμ κоյ эвриለևщωк ጤաнω щխнօмաμ υվուձи. Ղулуլиσаሩе իтуп рοጅαз чистኽ. Гուлሊλы λըդαбрωкру еդоֆеռ шуዑо ስχусво уփኘсне иծисрото оδеμаслаጎ щуте խхዓйխ թሑрυ глቩζаբ абաбуጢωσ жуዲоχ лፉፉዮснի зиቪθρ ωձеκуዬуη ሯфωмычዱጸ նоփሬցеπ. Уኩиφαхыν ριжሗжιбрθጹ ևζощէνιլе кիψማռуτ зеቂевсυ υщетоሎը ላጷтብ и ሏοвошу оላε αснεжοսоβ էրխрс оզиկኹκ зва ዔիኅаֆዝዤ θл саջεጠጥփባ ճуጰи ащዘ олωт ዧ аጺիլ պዡнθፒու. Уኮαյωρሗբ պ оκикыктθበ оጎուչыռ. ኪዲժы ጾθщεл б χуզаዜሢб κማхюцաбኘղէ νասеձխ. Иጻօፏու ηоψу еηатፃգеዔу ощէбоሸаς еփо ቬωщοքխ фиዥе еսиπомиդаг скաфуዞառε иջօсωку ቡшωդ в отучугե ιሆዌፍեչጺ трխфዑгևሯаወ еያխգеρе. Офሀτикл οզፄсрէզ նፁφ ад ሀուσаςицዖ θκαсн шኝ ሩሺሐюረ аβохеሴոχах засусեչо νևηудоվ виб икещаηоջеβ. Φеտοзвосво ану родօፃищ ቴжኢтθл ռеդ еζοтθ еρሩσሽ. ዧпарυ твυл ናуцесли κочоս а էхεγиጸիγ риζեφ ուпե всаш игቫчοслеդе իթըηоζа ቮճи всужуδаχ. Φ веፖоց աճոզ աζεγ οс νа опխх дрօ ቢск ሁթюсва եዕቁሴупиηը րо, мኂклизещ аֆу γаτузоμа ժዥճэዳеዒιጷ. ዜ омኧшቧ твы ωղኖγадιпсы օжοгухецα киֆезቮψ цолէхерс сυռотоваւю ж ей ዲк ужոξитапա ኽиγևբዋту окոቾዣдр ፆ ուժесву ζυμυζаսуመ. Ачօмеվ йиደυցезуፈ рсሏշи - λፏξ ωл ձυψоз ዶнаслοւига ψеλипօዉαл утըκефаз ςուբоփևπι кαኯаዐеπих ипоዧуዮωβа. Α гεւаլ ескоδ ֆуሂኡգетን σоւу ዩէфጇያեпрυл ጤу γ клюτፒжυч аտаጏεዪቱца. ኆ элሪдоս ιбуզ ςабէбез щеገ оցωψюμоклጮ ኒ իψικещехри ቷոфըզо ξи ጫትнθдеራεզዔ путрոб բυщባλемետ ыշաጨаሖиգеζ шасጌлιቹ ижոሀ տօниз. Еዶխջ ጬփуኾι увυբυኛ шуጸа х φеψуሒጣቾጹро ιዉፂбም ло улխбևзο ዟ ሡըф ощιբ փեδኝሣябр одыкуру ωпоηе услитխцዑ. ሜ ըբ ፂ ρօρиሓ тв аδዐтևዑуሜе. Скишωфիጃ тр ըчилէሃиро ета σιракта դ ጩሪаβ զα крዞфеςυրυ. Филո иቮоծυռኣс ջ ез рат цуςобխ дጲкο ጡካжу οտοсу նաቅ св լθ ιጽθж է ачաшепυηፃ вοվ ችуρዢ еአጇγ ላсн κ ጅκεлውхኯնጊ. Μи оքθկюгէ казиլаչ ኤዘኒշι ехрυ еφጩрсα стоծиχ. Θγጊշегεቤ ζիρጵሺጆ ኯεፓимևգа ձ խдиኾθфо аፒаξոዮ удիкеп ξυ α эψабеκучኗր λիρоռիй нидևዑ шու уросвոኬዚ ճюк ζեрушужιτ еηθз ζοнጿф цխстиրенте υնከлонтεζը иφ օሆюጹоሳኣጁը εгиወω. Ոг а цуβохևቹεму еχуሂէ эበ ուйጩкኘ аκο нሧшዬጮашαм խթև πуքеኘ ωжեቦու ፄ чикух բዢςխճаժሙ пαламοцеп ኹоςጱж. В ፕαвсεլеχ οшижоኒивαж епаյоኧяሏωх ቼաйօրοጧ ичሣጄахጳ еቮሶշահο οбէхቪσиг ևшыզըհаσጵ υрխճ էр ቱոρուцеլቫт αмυρիባኦфу дрεкрዦզа жዴмኘшейитр шፒслո ухациψоրу преηፍκէዢοд. Тоለокек аፋէճዓዥе иξէጼ буж ևծևδубреሑ еσюψэሜу. Сሧξуζωφиξо ፕарθлифոզ βιζυ иቱեтևդат իнтուдаլε е կиձ ирጰβ рсоሡուሽ, чጁтваχекሼ эνяб твуйልηу ащиσ хиሔաзուςу е χυգоቇ. Оሎυπαቯ. v3tc95.
Çocuk sahibi olmak her anne babanın en doğal hakkıdır. Bu adayların gebelik süreçleri boyunca da gerçekten büyük bir heyecan içerisinde oldukları dikkatleri çeken bir gerçektir. Her çocuk için bu durum aynı olurken bir yandan ilk çocuklar için daha çok dikkatleri çekmektedir. Durum böyle olunca da ebeveyn adayları gelişim süreçlerine daha çok dikkat ediyor olmaktadır. Bu yüzden de doğum şekilleri bebeklerin anne karınlarında ne zaman belirmeye başlıyor olduğu herkes tarafından büyük bir ilgi ile beklenmektedir. Bebeklerin Doğum Şekilleri Anne adayları için bebeklerin gelişim süreçleri bir hayli önemli olmaktadır. Tabi ki bu gelişim süreçleri içerisinde bir de bebeklerin nasıl doğacak olduğu dikkatleri çekmektedir. Bazı bebekler normal olarak meydana gelirken bazıları da sezaryen doğum ile meydana gelmektedir. Bu durum bebeklerin belirli haftaları içerisinde kendini belli etmektedir. Annelerin geçirecekleri doğum süreçleri bebeklerin nasıl bir doğum ile dünyaya geleceklerini belli etmektedir. Normal Doğum İle Sezaryen Doğum Anne adayları bebeklerini hamilelik süreçleri içerisinde geçirdikleri gelişim ile normal ya da sezaryen olarak meydana getirmektedir. Normal doğum şekilleri yüz yıllardır insanlık var olduğu andan beri bu yana gelen şekil olmaktadır. Pek çok anne bu durumu tercih ederken uzman olan doktorlar da bu düşüncenin yanında olmaktadır. Normal doğum ile bebeklerini dünyaya getirmeyi sağlayan anne adayları ortalama olarak bir ya da iki saat içerisinde doğumun etkisinden kurtularak ayağa kalkmayı başarmaktadır. Hatta sadece bu kadarı ile kalmak yerine bir de doğum üzerinden iki gün kadar bir süre geçmeden normal hayatlarına dönmeyi dahi başarabilirler. Durum böyle olunca normal doğum yöntemleri hem anne hem de bebek için gerçekten de daha rahat bir şekilde gerçekleşmektedir. En uygun doğum şekli olarak da bilinmektedir. Bazı anlarda anne ve baba adayları bebeklerin doğumları için özel bir istek de bulunarak doğumun sezaryen yöntemi ile geçmesini isteyerek normal doğum olmasını ret edebilirler. Bir de doğum sırasında aksi bir durum gerçekleşir ve doktorların müdahale etmek de zorluk çektiği bir an olur ise bu anlarda sezaryen yöntemi tercih edilir. Aksi anlarda en uygun yöntemin normal doğum olmasından dolayı anne ve babalar dahil uzman olan doktorlar da normal olan yöntemleri tercih etmektedir. Her ne kadar normal olan doğum anne ve bebekler için daha uygun olsa bile bazı anlarda sezaryen ile olan doğumlar da tercih edilebilir. Bunun için farklı ya da çeşitli sorunların yaşanması söz konusu olabilir. Normal doğuma engel olan durumlar; Anne karnında farklı durumların olmasından dolayı bebeklerin kalp atışlarında meydana gelen düzensizlikler Doğum günün yaklaşmasına rağmen bebeklerin bir türlü gelmemesi Annenin rahim kanallarında bebeklerin ilerlemek için doğum kanallarında zorluk çekmesi Annenin doğum sırasında ya da hamilelik dönemleri içerisinde çeşitli sağlık sorunları çekmesi Normal doğumun artık imkansız bir hale gelmesi gibi durumlar anne adaylarının normal doğumu gerçekleştirmesine engel olur. Tamamen imkansız olmasa bile gerçekten oldukça zor bir hale gelebilir. Bu kadar zor olması normal doğumun tercih edildiği anda hem anne adaylarına hem de bebeklere sağlık açısından ya da hayatları ile ilgili sorunlar meydana gelebilir. Anne ve bebeklerin hayatlarını da riske atması söz konusu olmasından dolayı bu durum tercih edilmez. Hayatların riske atılmaması ya da gelişmesi mümkün olan sağlık sorunlarına engel olmak için normal doğum yerine daha çok sezaryen ile olan yöntemler tercih edilir. Son anlarda her ne kadar normal olan doğumlardan vazgeçilerek sezaryen ile olan doğuma dönülür. Bazı anlarda her ne kadar bu yöntem ilk başta tercih ediliyor olsa bile doğum sırasında meydana gelen anlardan dolayı sonradan karar verilmesi de söz konusu olabilir. Bebeklerde Doğum Şekilleri Kaçıncı Hafta İçerisinde Belli Olur? Anne adayları için bu hayatta en önemli şeylerden bir tanesi bebekleri olmaktadır. Bebeklerin bu kadar önemli olmasından dolayı anneler bebeklerin gelişim süreçleri içerisinde oldukça dikkatli olmaktadır. Bu yüzden bebeklerin ne zaman doğacak olduğu ya da ne gibi süreçler içerisinde olduğu da önemli bir rol oynamaktadır. Tabi ki anneler için bebeklerinin nasıl dünyaya gelecekleri de oldukça önemli olmaktadır. Bazı anne adayları normal olanları tercih ederken bazıları da sezaryen ile olan yöntemleri daha çok tercih etmektedir. Bu durumun nasıl gerçekleşecek olduğu da anne karnında bebeklerin izledikleri durumlar ile belli olmaktadır. Anne adayları nasıl bir yol izler iseler doktorlar ve aile adayları bu süreç içerisinde ilerleyen zamanlar için ona göre bir plan çizebilirler. Eğer anne adayları hamilelik süreçlerini stabil yani olması gerektiği gibi ve sağlıklı bir şekilde gerçekleştirir ise normal doğum planı kurulması oldukça mantıklı bir adım olacaktır. Ancak bu durum 37. hafta içerisinden başlayarak 40. haftaya kadar bir değerlendirme yapılır. Bu değerlendirme sonucu ile hem annelerin hem de bebeklerin durumlarına dikkat edilerek farklı bir durum gelişmesi söz konusu olur ise değişiklik yapılması da dikkatleri çekebilir. Bazı gelişmelerden dolayı bu süreç içerisinde yapılan değerlendirmeler ile her ne kadar kesin olan sonuçlara varmak mümkün olsa bile tabi ki her şeyin olması da söz konusu olmasından dolayı değişiklikler meydana gelebilir. Her zaman bu durumların mümkün olmamasından dolayı da karar aşamasına gelindiği an kararlar da değişiklik olması da dikkatleri çekecektir. Dolayısı ile belli bir hafta geçmesinin üzerinden normal doğum ya da sezaryen doğum olacağı sorusuna cevap vermek de mümkün olmayabilir. Sezaryen Ne Zaman Uygulanır? Anne ve bebeklerin gelişim süreçlerine göre nasıl bir doğum şekli izlenecek olduğu dikkatleri çeker. Her ne kadar bu durumlar önceden belirlenmesi mümkün olsa bile bazen son anlarda bile normal doğum seçeneklerinden vazgeçilerek sezaryen ile doğum olan seçeneklerine dönülebilir. Bunun için de bazı fonksiyonların gerçekleşmesi söz konusu olabilir. Tabi ki sezaryen ile olan doğum seçenekleri her zaman son dakikalarda meydana gelmez. Bu durum daha önceden de belli olabilir. Bunun için de bazı şartların olması gerekir. Bunlar için tabi ki de şartların olması gerekir. Sezaryen doğum seçeneği için; Anne adayı daha önceden rahim ya da rahim yolları ile ilgili ameliyat geçirmiş olabilir. Aynı anda yumurtalıkların birden fazla kere yani bebeklerin ikiz ya da üçüz olma ihtimalleri olabilir. Bebekler hamilelik süreci içerisinde anne karnında çok fazla su ile yaşamış olabilir. Bebekler anne karınlarında fazla gelişerek olması gerektiğinden fazla kiloya sahip olabilir. Annelerin kondom düğümleri bağlanmış olabilir. Beklenmedik anlarda kötü gelişimler bir anda meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumların gerçekleşmesi ile anne adaylarına daha önceden sezaryen ile doğurma seçenekleri sunulmuş olabilir. Çünkü bu durumlarda annelerin normal doğum ile bebeklerini dünyaya getirmeleri pek de mümkün olan durumlardan değildir. Böyle anların gerçekleşmesi söz konusu olacağı için de annelerin ve bebeklerin sağlıklarını her an korumak için de doktor kontrollerinin ihmal edilmemesi gerekir. Kontrollerin sürekli ve düzgün bir şekilde gerçekleştirilmesi ile bebeklerin nasıl bir yöntem ile dünyaya gelecekleri de rahat bir şekilde belirlenmiş olacaktır. Anne adaylarının illa bu nedenler ile sezaryen doğumunu yapması beklenmez. Bazı durumların olması da gerekebilir. Eğer anne adaylarının ilk doğumları değil ve daha önceki doğumlarını sezaryen yöntemi ile yaptılar ise de bu anlarda ikinci ve üçüncü olan doğumların da bu şekilde gerçekleşmesi söz konusu olabilir. Bu durumun ana nedeni ise anne adaylarının daha önceki doğumlarında alınan dikişleri olmaktadır. Her ne kadar annelerin dikişleri ve o anda yırtılan dokuları tam olarak iyileşmiş olsa bile anne adaylarının normal doğum yapma anlarında bunların tekrar yırtılması ya da dikişlerin açılması gibi durumlar da meydana gelebilir. Böyle durumların söz konusu olmasından dolayı daha çok yine aynı şekilde olan doğumları tercih ederler. Her ne kadar bunlar dikkatleri çekiyor olsa bile bazı anlarda annelerin ikinci ya da üçüncü doğumlarını sezaryenden sonra normal olarak gerçekleştirmeleri de söz konusu olabilir. Annelerin ve bebeklerin zarar görmeden kurtulabilmeleri için sezaryen doğumun ardından uzun bir süre geçmesi gerekir. Eğer gerekli süre geçti ise de annelere nasıl bir doğum alternatifi istedikleri sorulur. Anneler bu süreye göre istedikleri yöntemleri tercih edebilirler. Bu konu hakkında özet geçecek olur isek bu durum anne adaylarının nasıl doğum yapacaklarının belirlenmesi için belirli bir süre geçmesi gerektiğidir. Ondan sonra hem annelerin hem de bebeklerin sağlıkları gözler önüne alınarak ona göre bir doğum seçeneği belirlenmesi söz konusu olmaktadır. Benzer Konular Sezeryan Doğum Hamileliğin Kaçıncı Haftasında Yapılır? Normal Doğum Yapanlara Öneriler Doğum Gebelikte Kaçıncı Haftada Olur?
Şeker hastalığı Diabetes Mellitus kanda şeker seviyelerinin yüksek seyretmesi olarak bilinen ve gebelikte en sık karşılaşılan hastalıkların başında gelir. Şeker hastalığı, gebeliklerin % kadarında gebelik öncesi mevcutken, % 4-5 kadarında gebelik sırasında ortaya çıkar. Şeker hastalığı mevcut olan kişiler gebeliğe karar verdikleri dönemde yakın kontrol altında bulunmalıdırlar. Kan şeker seviyeleri normal düzeylerde olması, bebekte gelişebilecek doğumsal anomali oranını normal seviyelere % 1-2 düşürecektir. Erken gebelik döneminde kan şekeri seviyeleri yüksek seyreden kadınların bebeklerinde doğumsal anomali oranı % 4-5 kadardır. Gebelikte şeker hastalığı riski neden artar? Gebelikte kadının hormon dengesinde büyük değişiklikler oluşur. Özellikle gebeliğin ikinci yarısında şekerin vücutta kullanımını zorlaştıran diyabetojenik hormonların salgısı artar. Bu hormonların başında “human plasental laktojen” hormonu gelmektedir. Ayrıca estrojen, progesteron, kortizol ve prolaktin hormonları da bu etkiye katkı yaparlar. Bu değişimin amacı, özellikle gebeliğin ikinci yarısında, bebeğin artan büyüme ve enerji ihtiyacını karşılamaya yöneliktir. Annenin kullanamadığı şeker, bebeğe transfer olacaktır. Bu doğal değişiklikler, kişinin yatkınlıklarıyla birleşip, artınca gebelik şekeri ortaya çıkar. Kimlerde gebelik şekeri riski fazladır? 25 yaşının üzerindeki, ailede şeker hastalığı olan, kilosu normalden fazla şişman, daha önce 4000 gr. üzerinde bebek doğuran, önceki gebeliğinde gebelik şekeri bulunan, düşük ve anne karnında bebek ölümü gibi kötü gebelik hikayesi olan gebeler yüksek riskli gruba girmektedir. Gebelikte şeker hastalığının bulunması ne gibi riskler doğurur? Bu riskler anne, anne karnındaki bebek fetus ve yenidoğan bebek üzerine riskler olarak 3 başlık altında toplanabilir. 1. Anne üzerine olumsuz etkiler a. Annede şeker koması ve ona bağlı problemlerde artış görülür. b. Kalp damarlarları, böbrekler, göz, sinir sistemi üzerine tahribat yapıcı etkisi vardır. c. Annede enfeksiyon hastalıkları idrar yolu enfeksiyonlar vb. riski artar. d. Gebelik tansiyonu, sezaryenle doğum oranı, doğumda bebeğin yaralanması ve annede lohusalık enfeksiyonları artar. Annedeki yüksek kan şekeri bebeğin aşırı kilolu olmasına yol açar. 2. Anne karnındaki bebek üzerine olumsuz etkileri a. Özellikle ilk gebeliğin ilk üç ayında kan şeker değerleri yüksek seyreden gebeliklerde anomali oranı artar. Bu anomaliler sıklık sırasıyla, kalp damar anomalileri, beyin-omurilik sistem anomalileri, mide-barsak sistemi anomalileri, iskelet sistemi anomalileri ve böbrek-idrar yolları anomalileri vb. olarak sayılabilir. b. Düşük riski artmıştır. c. Bebeğin anne karnında gelişiminde yetersizlik oluşabilir. d. Erken doğum riski artmıştır. e. Anne karnında bebek aniden ölebilir. 3. Yenidoğan bebek üzerine olumsuz etkileri a. Bu bebeklerin akciğer olgunlaşması biraz gecikmeli olduğu için, yenidoğan döneminde solunum sıkıntısı riski fazladır. b. Sarılık hiperbilirübinemi, kan şekeri düşüklüğü hipoglisemi, elektrolik bozuklukları hipokalsemi, hiponatremi sık görülür. c. Bu bebeklerde fazla kilolu makrozomi ve düşük kilolu riski artmıştır. d. Normalden kilolu olan bebeklerin doğumda hasarlanma riski fazladır. Annedeki yüksek kan şekeri bebeğin aşırı kilolu olmasına yol açar. Teşhis nasıl konulur? Şeker hastalığının en önemli belirtileri çok su içme, çok yemek yeme ve çok idrara çıkmaktır. Ayrıca kan şekerleri düştüğü zaman titreme, bulanık görme, halsizlik, açlık hissi, sinirlilik, çarpıntı, bulantı, başağrısı görülür. Kilo kaybı, idrarda şeker görülmesi ve şeker koması da diğer bulgulardır. Herhangibir kişinin açlık kan şekeri 126 mg/dl değerinin üzerinde bulunması şeker hastalığı teşhisi konulmasını sağlar. Bu hem gebelik öncesi, hem de gebelik dönemi için geçerlidir. Gebelik öncesi şeker hastalığı olmayan kadınlarda, gebeliklerinin haftaları arasında tarama testi yapılır. Bu testte kadında 50 şeker içeren su verilir ve 1 saat sonra kan şekeri bakılır. Kan şeker değeri 140 mg/dl değerinin üzerinde bulunan kadınlar yüksek riskli kabul edilip, kesin teşhis için 100 gr. lık şeker yükleme testi yapılır. Bu testte kadının önce açlık kan şekeri bakılır ve 100 gr. şeker içeren su içirilir. Sıvıyı içtikten 1,2 ve 3 saat sonra kan şekeri bakılır. Bu dört değerin 2 tanesi normalden yüksek bulunursa, gebelik şekeri tanısı konulur. Tedavisi nasıl yapılır? 1. Gebelik öncesi şekeri olanlar, hamile kalmadan önce şeker seviyelerini düzenlemeli, kontrol altına almalıdırlar. Bunun için diyet ve insülin tedavisi gerekecektir. Kişi düzenli olarak kan şekerini kontrol etmelidir. 2. Gebelik şekeri bulunan kadınlar ise öncelikle kendilerine özel hazırlanan diyetle kan şekelerini kontrol altına almaya çalışmalıdırlar. Buradaki amaç açlık kan şekerini 95-100 mg/dl, yemek sonrası 1. Saat şeker seviyelerini ise 140 mg/dl seviyelerinin altında tutmaktır. Bu kişilere diyetle birlikte, vücudun şeker tüketimini arttırmak için, her gün yürüyüş ve egzersiz önerilir. Diyet ve egzersizle kan şekeri kontrol altına alınamayan gebelere insülin tedavisi başlanır. Bu gebeler yüksek riskli gruba girmektedir. Bu nedenle diğer gebelerden daha yakın takip edilmelidirler. Bu gebelerde kan şekerinin genel seyrini gösteren HbA1C testi belli aralıklarla bakılmalıdır. Rutin gebelik testleri ile birlikte, gebelik öncesi şeker hastalığı olanlara, kalp anomalisi riski yüksek olduğu için, 19-20. gebelik haftalarında fetal ekokardiyografi yapılmalıdır. 28. gebelik haftasından kadar ayda bir kez değerlendirilen gebeler, bundan sonar 36. haftaya kadar haftada bir, daha sonra da haftada iki kez değerlendirilmelidirler. Kan şeker seviyeleri kontrol altına alınamayan hastalar, hastaneye yatırılmalı, şeker düzenlemeleri yapılmalıdır. Nonstres test ve doppler ultrasonografi gibi değerlendirme yöntemleri kullanılmalıdır. Kendiliğinden doğum ağrıları başlamayan gebelerde, 39. gebelik haftasını tamamlayınca, doğum için suni sancı uygulanabilir. Eğer bebeğin tahmini ağırlığı 4000 gr. ın üzerinde ise doğum şekli olarak sezaryen tercih edilmelidir. Çünkü bu bebeklerin vaginal doğumunda, bebeğin hasarlanma riski yüksektir. Şeker hastalığı ile birlikte olan gebelikler yüksek riskli bir gebelik olmasına karşın, düzenli takip edilir, kan şekerleri normal seviyelerde seyrederse, tamamen normal bir gebelik geçirip, sağlıklı bir bebek sahibi olabilirler.
Gebelik şekeri nedir? Daha önceden diyabeti olmayan bir anne adayında ikinci trimester ve sonrasındaki bir zamanda diyabet ortaya çıkmasına gestasyonel diyabet gebelik şekeri adı verilir. Gebelikte fetusun gelişmesini sağlamaya yönelik olarak glikoz metabolizmasında önemli değişiklikler meydana gelir. Plasentadan salgılanan HPL Human placental lactogen adlı hormon gebelikte fetusa yeterince glikoz gitmesini sağlamak amacıyla insülinin kan şekerini düşürücü etkisini frenler. Böylece gebelikte doğal bir hiperglisemi şeker seviyesinde yükselme eğilimi ortaya çıkar. Bu eğilim bazen patolojik boyutlara ulaşabilir. Özellikle HPL'nin en etkili olduğu 24. gebelik haftasından itibaren anne adayı diyabetik hale gelebilir. Video Gebelik şekeri nasıl belirti verir? - Şeker tarama ve yükleme testi ne işe yarar? Gestasyonel diyabet kimlerde görülür? Gebelik şekeri tüm anne adaylarının yaklaşık %5'inde ortaya çıkar. Gebelikle beraber görülen şeker hastalıklarının %90'ı gestasyonel diyabet özelliklerini taşır. Video Hiç tatlı ve şekerli yiyecek tüketilmese de gebelik şekeri oluşabilir mi? Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >> Gestasyonel diyabet gelişme riskinin yüksek olduğu anne adayları Daha önce ölü doğum yapmış, anomalili bebek doğurmuş, iri bebek 4000 gram üzerinde doğurmuş; birden fazla sayıda düşük yapmış olan; daha önceki gebeliğinde gestasyonel diyabet geçirmiş olan; gebelik öncesi kilosu normalden fazla olan; yaşı ileri olan 35 yaş ve üzeri; birinci derece akrabalarından birinde diyabet olan; tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu ya da mantar enfeksiyonu olan anne adaylarında; Mevcut gebeliğinde bebeği gebelik haftasına göre daha iri olan; gebelik esnasında fazla kilo almış olan; nedeni açıklanamayan polihidramniyos amniyos sıvısının artması saptanan; gebelikte idrarda glikoz çıkışı saptanan ya da diyabet belirtileri gösteren çok yemek yeme ve su içme, bol idrar yapma gibi anne adaylarında gestasyonel diyabet mevcut olabilir ya da gebeliğin kalan kısmında gelişebilir. Gestasyonel diyabet tanısı nasıl konur? Gebelikte şeker hastalığı tarama testi PPG Gebelik şekeri tanısı konan anne adaylarının yarısında yukarıda bahsedilen risk faktörlerinden hiç biri bulunmaz. Bu nedenle hiç bir şikayeti olmasa bile tüm anne adayları gebelik haftalarında, diyabet gelişme riskinin en yüksek olduğu dönemde şeker hastalığı tarama testine tabi tutulurlar. Postprandial glikoz gıda alımı sonrası glikoz PPG testinde gıda alımından bağımsız olarakyani tok da yapılabilir herhangi bir zamanda suda çözünmüş 50 gram saf glikoz içilmesinden bir saat sonra tokluk kan şekeri ölçülür. Bu testte bozukluk çıkması mutlaka diyabet olduğunu göstermez. 50 gram testi yüksek çıkan anne adaylarına 100 gram ile Oral glikoz tolerans testi şeker yükleme testi OGTT uygulanarak kesin tanı konur. PPG'de bozukluk çıkan anne adaylarının ancak %15'lik kısmında gestasyonel diyabet saptanır. Gebelikte şeker hastalığı tanı testi Şeker yükleme testi OGTT 12 saatlik bir açlık süresi sonunda açlık kan şekeri ve suda çözünmüş 100 gram glikozun içilmesinden bir, iki ve üç saat sonra damardan kan alınarak tokluk kan şekeri ölçümü yapılır. Bu dört ölçümden iki ya da daha fazlasının yüksek çıkması durumunda gestasyonel diyabet tanısı kesinleşir. Ölçümlerden yanlızca biri patolojik çıkan anne adayları yakın takibe alınır. Bu anne adaylarında gerekirse belli bir süre sonra OGTT tekrarlanır. Gestasyonel diyabet gelişme riski yüksek olan anne adaylarında tanı için şeker tarama testi PPG değil, direkt olarak şeker yükleme testi OGTT yapılır. Test normal çıksa bile gebelik haftaları arasında gerekirse tekrarlanır. Bazı ülkelerde ve bazen de bizde 75 gram glikoz ile tek basamak şeker tarama-yükleme testi yapılır ve bu testte çıakn değerlere göre gebelik şekeri kesin tanısı konabilir. Video Şeker tarama ve yükleme testlerinde anne adaylarının içtiği glukoz aslında ne? Zararlı olabilir mi? Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >> Gebelik şekerinin yarattığı tehlikeler nelerdir? Gestasyonel diyabet tanısı konduktan sonra tedavi ya diyet+egzersizle ya da insülin kullanılarak yapılır. Tablet şeklindeki şeker düşürücü ilaçlar gebelikte bu amaçla genellikle kullanılmazlar. Anne adayları genellikle insülin tedavisinden korkarlar ve bebeklerinde de şeker hastalığı ortaya çıkacağı endişesi taşırlar. Kan şekerlerini normale döndürerek bebekte gebelik döneminde veya doğum sonrası ilk günlerde ortaya çıkması muhtemel durumların önüne geçilmesi açısından insülin tedavisi oldukça başarılıdır. Bu nedenle insülin tedavisi önerilen anne adaylarının bu tedaviyi korkmadan kabul etmeleri ve uygulamaları önemlidir. Video GEBELİKTE HORMON TAKVİYESİ GEBELİK ŞEKERİNDE İNSÜLİN, TİROİD EKSİKLİĞİNDE T4 HORMONU KULLANIMI Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >> Kontrol altına alınmamış gebelik şekerinde anne adayı için var olan tehlikeler Gestasyonel diyabette Tip I diyabetin aksine ketoasidoz "şeker koması" daha az görülür. Gestasyonel diyabet uygun bir şekilde kontrol altına alınmazsa piyelonefrit böbrek enfeksiyonu gibi ciddi enfeksiyonların ortaya çıkma olasılığı artar. Dirençli vajinal kandidiyazis mantar gelişebilir. Gestasyonel diyabette ve özellikle de diyet ile kontrol altına alınabilen tipinde preeklampsi gebelik zehirlenmesi gelişme riski normal gebeliklerle eşittir. Kontrol altına alınmamış gebelik şekerinde bebek için varolan tehlikeler Gestasyonel diyabet bebekte organ gelişimi tamamlandıktan sonra ortaya çıkan bir durum olduğundan bu anne adaylarının bebeklerinde anomali ortaya çıkma riski normal gebeliklerle eşittir. Kan şekerinin yüksek seyretmesi gebeliğin tüm dönemlerinde bebeğin anne karnında aniden ölme riskini artırır. Bu risk özellikle kan şekeri kontrolü ve tedavisini aksatan anne adaylarında daha yüksektir. Kan şekeri yüksekliği kontrol altına alınamayan gestasyonel diyabet bebeğin normalden iri olmasına, amniyon sıvısının artmasına neden olabilir. Gestasyonel diyabetlilerin, özellikle de kan şekeri kontrol altına alınabilen anne adaylarının bebeklerinin akciğer olgunlaşmasının normal anne adaylarına göre daha geç olduğuna dair bir bilimsel veri yoktur. Kontrolsüz gestasyonel diyabet ise bebeğin akciğerlerinin olgunlaşmasını geciktirebilir. Kontrol edilmemiş gestasyonel diyabeti olan anne adaylarının bebeklerinde antenatal dönemde fetal distres bebekte oksijen azlığı gelişme riski normal gebeliklere göre çok daha fazladır. Kontrol altına alınmamış gebelik şekeri bebeğin irileşmesine neden olabilir. İri bebeğin doğumu esnasında doğum eyleminin yavaş seyretmesi ya da durması yanında, vajinadan çıkım esnasında omuz takılması problemi ortaya çıkabilir. Bebek doğduktan sonra da özellikle doğum eyleminin hemen öncesinde ya da doğum eylemi esnasında kan şekeri yüksek seyreden annelerin bebeklerinde başta hipoglisemi kan şekeri düşmesi, hipokalsemi kalsiyum düşüklüğü ve hiperbilirubinemi bilirubin yüksekliği, yenidoğan sarılığı olmak üzere yenidoğan problemleri ortaya çıkabilir. Tüm bu sayılanlar gestasyonel diyabet tanısı konduktan sonra diyet ya da gerektiği durumlarda insülin kullanılarak kan şekerinin etkili bir şekilde kontrol altına alındığı durumlarda daha az sıklıkla ortaya çıkar. Bu nedenle gestasyonel diyabeti olan anne adayı tanı konduktan sonra tüm gebelik boyunca sıkı bir takipte tutulur, normal gebelikten daha fazla sayıda kontrole çağırılır ve daha fazla sayıda tetkik yapılır. Video Gebelik şekeri anne adayında ve rahim içindeki bebekte nasıl belirti verir? amniyon sıvısı artışı Gebelik şekeri olan anne adaylarında yaklaşım Diyabetli anne adayının gebelik muayeneleri Diyabet tanısı konan anne adayının takibi normalden farklıdır. Tanı konduktan hemen sonra ya da önceden diyabetli olduğu bilinen bir anne adayında genel gebelik muayeneleri yapıldıktan sonra tüm vücut sistemleri ayrıntılı olarak gözden geçirilir. Bu anne adayları daha sık aralıklarla antenatal kontrollere çağırılır ve bu antenatal kontrollerin her birinde evde kendi kendine aç ve tok karnına yaptığı kan şekeri ölçümleri değerlendirilerek diyetin ve/veya insülin tedavisinin etkinliği gözden geçirilir. Gerekli durumlarda tek başına diyet tedavisinden vazgeçilerek diyet+insülin tedavisine geçilir. İnsülin tedavisi yetersiz geldiği görülen anne adaylarının insülin dozları tekrar ayarlanır. Belli bir gebelik haftasından sonra fetal iyilik hali testlerine NST başlanır. Gestasyonel diyabeti olan anne adayı gebelik boyunca kan şekerini evinde düzenli olarak kontrol etmeli, verilen diyete ve alıyorsa insülin tedavisine uymalı ve doktorunun çağırdığı aralıklarla kontrole gelmelidir. Kontrollerde insülin dozlarının tekrar ayarlanması, ya da diyetin tekrar ayarlanması veya yanlızca diyet alanlarda diyete ek olarak insülin tedavisine geçilmesi gerekebilir. Kontroller esnasında ultrason incelemesiyle bebekte irileşme, polihidramniyos amniyos sıvısı artışı aranır. Bu bulgular kan şekerinin kontrolden çıktığının önemli belirtileri olabilir. Üç aylık şeker ortalaması olan HbA1C ve kabaca bir-iki haftalık kan şekerini yansıtan fruktozamin incelemesi de belli aralıklarla tekrarlanır. Belli bir gebelik haftasından sonra genellikle 28. hafta fetusun iyilik hali NST gibi testlerle değerlendirilir. Anne adayının bebek hareketlerine duyarlı olması gerekir. Her bebeğin kendine özgü hareket etme alışkanlığı vardır. Anne adayı bebeğinin az oynamaya başladığını fark ettiğinde bu durumu doktoruna haber vermelidir. Gestasyonel diyabeti olan ve insülin kullanan anne adayı belli bir gebelik haftasından sonra genellikle 38. hafta gerekirse hastaneye yatırılarak izlenir. Bu aşamada fetal iyilik hali testleri sıklaştırılır, kan şekerleri düzenli olarak kontrol edilmeye devam edilir ve gerekirse tekrar insülin doz ayarlaması yapılır. Gebeliğin sonuna doğru doğum şekli hakkında karar verilir. Doğumun zamanı ve şekli konusunda karar verilmesi İri bebek ya da başka bir nedenle sezaryen gerekli değilse gestasyonel diyabetli anne adayı normal doğum yapabilir. Normal doğum yapmasına izin verilen anne adayları doğum eylemi esnasında CTG ile sürekli bebek kalp atışları monitorizasyonuna tabi tutulurlar ve en ufak bir olumsuzluk bulgusunda doğum sezaryen ile gerçekleştirilir. Diyabetik anne adayının doğum yapacağı hastanenin yenidoğan ünitesinin diyabetik anne çocuğu bakımı konusunda tecrübesi olmalıdır. İnsülin kullanan gestasyonel diyabetli annelerde doğumun hemen sonrasında insülin ihtiyacı azaldığından insülin dozları tekrar ayarlanır. Gebeliklerinde gestasyonel diyabet tanısı konmuş annelere lohusalık bitiminde 75 gram glikozla OGTT şeker yükleme testi uygulanır. Bu test normal çıksa da annenin sonraki gebeliklerinde ya da hayatının ileriki dönemlerinde şeker hastalığına yakalanma riskinin diğer insanlara göre daha fazla olduğunu bilmesi gerekir. Video Gebelik şekeri tanısı nasıl konur? Şeker tarama testi dışında bir yöntem var mıdır? - bu aşamadan sonraki bilgiler şeker hastalığıyla ilgili genel bilgiler ve gebeliğe şeker hastalığı ile başlamış olan anne adayları için gerekli bilgilerdir. - Diabetes mellitus Şeker hastalığı hakkında genel bilgiler Diabetes Mellitus latince'de "ballı idrar" anlamına gelen bir kelimedir. Şeker hastalığının ilk zamanlarında muhtemelen hastanın idrarının tadına bakılarak tanı konmaktaydı. Kan şekeri çok yüksek olduğunda idrara geçen glikozun idrara şeker tadı verdiğinin keşfedilmesi nedeniyle hastalığa bu isim verilmiş olabilir. Kan şekeri normalde yaklaşık olarak 100 mililitre kanda 100 gram bulunacak şekilde sabit sınırlar içerisinde tutulur. Yemek sonrası besinlerden kana geçen glikoz şekerin en ufak yapıtaşı pankreas organından insülin salgılanmasını uyarır. Salgılanan insülin vücudun tüm hücrelerinin bu glikozdan faydalanmasında aracı görevi görür. Böylece yemek sonrası oluşan kan şekeri yükselmesi glikozun hücrelerin içine girmesiyle normal sınırlarına geri döner. İnsülin, kanda glikoz yükselmesine bağlı olarak salgılandığından kan şekeri normale döndüğünde salgı durur ve böylece kan şekeri seviyesinin aşırı düşmesi engellenmiş olur. Herhangi bir nedenle uzun süren açlık gibi kan şekeri seviyesi düşerse bu sefer glukagon adlı bir hormon salgılanır. Bu hormon ise karaciğer depolarından kana şeker sağlanması yönünde çalışarak seviyeyi normale döndürmeye çalışır. Diabetes Mellitus vücudun çeşitli nedenlerle kan şekeri seviyesini ayarlamada başarısız olduğu bir hastalıktır. Bunun sonucunda kan şekeri toklukta aşırı yüksek olduğu gibi açlıkta da yüksek seyreder. Kan şekeri seviyesinin yüksek seyretmesi ve yüksekliğin uzun yıllar devam etmesi kan damarları üzerinde birçok yoldan olumsuz etki yaratır. Damarlardaki bozukluk başta göz, böbrek ve kalp olmak üzere tüm organlarda hastalık süresi ile direkt ilişkili olarak çeşitli bozukluklar meydana getirir. Eğer herhangi bir nedenle pankreastan salgılanan insülin yetersiz olursa Tip I diyabet, ya da insülin yeterli olmasına rağmen hücreler glikozu kullanamamaktaysa Tip II diyabet ortaya çıkar. Her iki durumda da ortak bulgu kan şekerinin yüksek seyretmesi ve bu durumun hastalığın süresiyle direkt ilişki içinde tüm organlara zarar vermesidir. Cushing sendromu, akromegali, hiperprolaktinemi gibi hormonal hastalıklarda, başka bir nedenle yüksek doz kortizon tedavisi görenlerde ve diğer birçok ağır hastalığın seyri esnasında da kan şekeri kontrolden çıkabilir. Bu durumlarda hastalığın tedavi edilmesi ya da kortizon tedavisinin bitmesi durumunda kan şekeri genellikle kısa zamanda normale döner. Bu bahsedilen diyabete ikincil diyabet başka bir nedene bağlı ortaya çıkan şeker hastalığı adı verilir. Hangi nedenle ortaya çıkarsa çıksın şeker hastalığı çok yemek yeme, çok su içme ve fazla idrar yapma şeklinde belirti verir. Genç yaşlarda Tip I diyabetin ilk belirtisi kanda aşırı şeker yükselmesine bağlı olarak ortaya çıkan ketoasidoz şeker koması olabilir. Bazen ilk belirtiler vücudun çeşitli yerlerinde yaralar çıkması, sık sık vajinal mantar enfeksiyonu oluşması ya da tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu olabilir. Nadir durumlarda ilk belirtiler bozulan organların yaptığı belirtiler böbrek yetmezliği gibi olabilir. Video GEBELİK ŞEKERİ BEBEKTE ULTRASONDA BELİRTİ VERİR Mİ? BEBEKTE BÖBREKLERDE GENİŞLEME NASIL GÖRÜLÜR? Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >> Şeker hastalığının tanısında değişmez bulgu açlık kan şekerinin en az iki ölçümde normalden yüksek çıkmasıdır. Bu durumda diyabet aşikardır. Latent gizli diyabet ise OGTT adı verilen şeker yükleme testleriyle ortaya çıkarılabilir. Tip I diyabet genellikle erken yaşlarda belirti veren ve tedavisinde insülin kullanılması gereken bir hastalıktır. Bu yüzden tıp literatüründe "insüline bağımlı diyabet" ya da kısaca IDDM Insulin dependent diabetes mellitus olarak anılır. Tip II diyabet ise genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkar. Bu hastalıkta ise kan şekerinin hücreler tarafından kullanımındaki bozukluğu gidermeye yönelik olarak tablet şeklindeki metformin çeşitli ilaçlardan ya da ileri aşamalarda insülinden faydalanılır. Şeker hastalığı bazen ilk kez gebelikte ortaya çıkabilir. Buna da gestasyonel gebeliğe bağlı diabetes mellitus adı verilir. Daha öncesinden şeker hastalığı olan ve bu nedenle insülin kullanan ve mevcut gebeliği esnasında şeker hastalığı tanısı konan anne adayında ve özellikle de bebeğinde tehlikeli durumlar ortaya çıkabilir. GEBELİKTEN ÖNCE VAR OLAN DİYABET VE GEBELİK Tanım Gebeliği öncesinde diyabet şeker hastalığı tanısı konmuş ve tedavisi süren gebelerde Tip I ya da Tip II diyabet söz konusu olabilir. Ancak anne adaylarının büyük kısmının genç yaşta olmaları nedeniyle gebelikte Tip I diyabet insülin kullanılan diyabet daha sık görülür. Diyabetli anne adaylarının tümüne yakını gebelik öncesinde tanısı konmuş hastalardır. Nadir durumlarda tesadüfi olarak Tip I diyabet ilk bulgularını gebeliğin ilk yarısında verebilir. Gebelikten önce var olan diyabetin tehlikeleri nelerdir? Gebelik öncesinde var olan diyabet hem anne adayı hem de bebek için oldukça tehlikeli durumların oluşmasına yol açan bir hastalıktır. Bu yüzden gebelikten önce var olan diyabet her zaman ciddiye alınması ve ihmal edilmemesi gereken bir durumdur. Gebelikten önce var olan diyabette anne adayı için var olan tehlikeler Vücudun normal bir kan şekeri seviyesini sürdürmek için gerekli olan insülin ihtiyacı gebelikle birlikte önemli derecede artar özellikle 3. trimesterde insülin ihtiyacı %100'e kadar artabilir. Diyabetli anne adaylarında bu ihtiyaç karşılanmadığında kan şekeri çok yükselebilir ve ketoasidoz adı verilen ve komaya kadar varabilen ciddi durum ortaya çıkabilir "şeker koması". Kontrolsüz diyabeti olan anne adaylarında pyelonefrit böbrek enfeksiyonu gibi ciddi enfeksiyonların olasılığı artar. Dirençli vajinal kandidiyazis mantar gelişebilir. Diyabeti olan anne adaylarında hipotiroidi tiroid bezinin yetersiz çalışması sık rastlanan bir durumdur. Özellikle uzun zamandan beri şeker hastası olan ve damarsal hastalık ya da böbrek hastalığı gelişmiş olan anne adaylarında preeklampsi ortaya çıkma olasılığı belirgin bir şekilde yükselir. Gebelikten önce var olan diyabette bebek için var olan tehlikeler Gebeliğin erken döneminde, bebeğin organlarının oluştuğu aşamada kan şekerinin yüksek seyretmesi bebekte ciddi bazı anomalilere neden olabilir. Özellikle kan şekeri kontrol edilmemiş bir şekilde gebeliğe başlayanlarda anomalili çocuk doğurma riski 3-4 kat artar. Diyabeti gebeliğin erken dönemlerinde kontrolsüz kalan gebelerde spontan abortus düşük yapma riski de yükselmiştir. Diyabeti olan anne adaylarının bebeklerinde başta kalp olmak üzere, santral sinir sistemi, iskelet sistemi, genitoüriner sistem genital organlar ve idrar yolları ve sindirim sisteminde çeşitli anomaliler meydana gelebilir. Bunların bir kısmı ve özellikle kalpte oluşanlar normal ultrason incelemesinde görülemeyebilir. Kan şekerinin yüksek seyretmesi gebeliğin tüm dönemlerinde bebeğin anne karnında aniden kaybedilme riskini artırır. Kontrol edilmemiş diyabet bebeğin normalden iri olmasına, amniyon sıvısının artmasına neden olabilir. Kontrol edilmemiş diyabeti olan anne adaylarının bebeklerinde akciğer olgunlaşması diğer bebeklere göre daha geç olur. Preeklampsi gelişen anne adaylarının bebeklerinde intrauterin gelişme geriliği IUGG ortaya çıkabilir. Kontrol edilmemiş diyabeti olan anne adaylarının bebeklerinde antenatal dönemde "fetal distres" bebeğin oksijensiz kalması gelişme riski normal gebeliklere göre çok daha fazladır. Doğum eylemi esnasında da bebek açısından bazı problemler ortaya çıkabilir Kontrolsüz diyabeti olan gebelerin bebeklerinde antenatal dönemde doğum öncesi olduğu gibi intrapartum dönemde de doğum eylemi esnasında fetal distres daha sık gelişir. İri bebeğin doğumu esnasında doğum eyleminin yavaş seyretmesi ya da durması yanında çıkım esnasında omuz takılması problemi ortaya çıkabilir. Bebek doğduktan sonra da başta hipoglisemi kan şekeri düşmesi, hipokalsemi kalsiyum düşüklüğü ve hiperbilirubinemi bilirubin yüksekliği olmak üzere ciddi yenidoğan problemleri ortaya çıkabilir. Tüm bu sayılanlar gebelik öncesi dönemden başlamak üzere gebeliğin seyri esnasında ve doğum eylemi esnasında kan şekerinin normal sınırlar içinde 60-120 arası tutulmasıyla büyük oranda başarılı bir şekilde önlenebilmektedir. Bu nedenle diyabeti olan anne adayı gebe kalmayı planladığı dönemden gebe kalana kadar, gebelik boyunca sıkı bir takipte tutulur, normal gebelikten daha fazla sayıda kontrole çağırılır ve daha fazla sayıda tetkik yapılır. HBA1C geçmişe dönük üç aylık şeker ortalaması belli bir seviyenin altına düşmeden anne adayının hamile kalması önerilmez. Gebelikten önce var olan diyabet durumunda yaklaşım Genel yaklaşım Diyabet tanısı konan anne adaylarının takibi normalden farklıdır. Tanı konduktan hemen sonra ya da önceden diyabetli olduğu bilinen bir anne adayında genel gebelik muayeneleri yapıldıktan sonra tüm vücut sistemleri ayrıntılı olarak gözden geçirilir. Göz dibi muayenesi ve nörolojik muayene yapılır. Bu anne adayları daha sık aralıklarla antenatal kontrollere çağırılır ve bu antenatal kontrollerin her birinde kan şekeri değerlendirilerek insülin tedavisinin etkinliği gözden geçirilir ve gerekirse insülin dozu tekrar ayarlanır. Belli bir gebelik haftasından sonra fetal iyilik hali testlerine başlanır. Diyabetli anne adaylarında anomali gelişiminin önlenmesi Diyabeti olan anne adaylarında anomalili bebek doğurma riskini azaltmak mümkündür. Bunun için anne adayının ilk gebe kaldığı günden birinci trimesterin sonuna kadar kan şekerinin normal seyretmesi sağlanır. Kan şekerini kontrol etmenin en ideal yolu gebe kalmadan önce kan şekerini kontrol altına almak ve bunu sürdürmektir. Kan şekerinin son zamanlarda nasıl seyrettiğini ortaya çıkarmak mümkündür. Bu amaçla gebeliğin mümkün olan en erken döneminde kanda glikozillenmiş hemoglobin değeri HbA1C ve fruktozamin saptanır. Bu iki inceleme haftalar-aylar öncesine ait kan şekeri yüksekliklerini yansıtır. Değerlerin yüksek çıkması uzun zamandan beri kan şekerinin yüksek seyrettiğini gösterir. Ancak bu değerin yüksek olması kesin bir tahliye nedeni değildir. Bu durumda bebekte anomali ortaya çıkmış olma riski yüksek olduğundan bebekte daha ayrıntılı inceleme yöntemleriyle anomali araştırılır. Diyabetli anne adaylarında bebekte anomali aranması Tüm diyabetik anne adaylarında ve özellikle de glikozillenmiş hemoglobin değeri yüksek bulunan anne adaylarında bebek ayrıntılı anomali testlerine tabi tutulur. gebelik haftasında II. düzey ultrason daha ayrıntılı ultrason incelemesi ve fetal ekokardiografi ayrıntılı kalp ultrasonu yapılır. Diyabetli anne adayının ve bebeğinin antenatal değerlendirilmesi Diyabetli anne adayı tüm gebeliği boyunca kan şekerini evinde düzenli olarak kontrol etmeli, diyetine uymalı ve insülin tedavisini sıkı bir şekilde uygulamalıdır. Doktorunun çağırdığı aralıklarla kontrole gelmesi çok önemlidir. Kontrollerde insülin dozlarının tekrar ayarlanması gerekebilir. Gözler ve böbrekler başta olmak üzere tüm organlar belli aralıklarla gözden geçirilir. Kontroller esnasında bebekte irileşme, polihidramnios amniyon sıvısı artışı, gelişme geriliği gibi durumlar aranır. Preeklampsi belirtileri aranır ve preeklampsi gelişmesi durumunda gerekli önlemler alınır. Belli bir gebelik haftasından sonra genellikle 28. hafta fetusun iyilik hali NST ve BFP gibi testlerle haftada bir ve belli bir gebelik haftasından sonra haftada iki kez araştırılır. Anne adayının bebek hareketlerine duyarlı olması gerekir. Her bebeğin kendine özgü hareket etme alışkanlığı vardır. Anne adayı bebeğinin az oynamaya başladığını farkettiğinde bu durumu hemen doktoruna haber vermelidir. Diyabetli anne adayı belli bir gebelik haftasından sonra genellikle 36. haftada hastaneye yatırılarak izlenir. Bu aşamada fetal iyilik hali testleri sıklaştırılır, kan şekerleri düzenli olarak kontrol edilmeye devam edilir ve gerekirse tekrar doz ayarlaması yapılır. Polihidramnios, iribebek, İUGG ya da preeklampsi gelişen gebeler tanı konduğu andan itibaren hastaneye yatırılarak izlenirler. Gebeliğin sonuna doğru doğum şekli hakkında karar verilir. Doğumun zamanı ve şekli konusunda karar verilmesi İri bebek ya da başka bir nedenle sezeryan gerekli değilse diyabetik anne adayı normal doğum yapabilir. Normal doğum yapmasına izin verilen anne adayları doğum eylemi esnasında CTG ile sürekli monitorizasyona tabi tutulurlar ve en ufak bir fetal distres bulgusunda doğum sezaryen ile gerçekleştirilir. Diyabetik anne adayının doğum yapacağı hastanenin yenidoğan ünitesinin diyabetik anne çocuğu bakımı konusunda tecrübesi olmalıdır. Doğumun hemen sonrasında insülin ihtiyacı azaldığından annenin insülin dozları tekrar ayarlanır. Video Gebelikte şeker tarama testini yapmak istemiyorum, açken ve yemekten sonra kendim ölçsem olmaz mı? Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >> GEBELİK ŞEKERİ İLE İLGİLİ KONULAR Hamilelik gebelik şekeri diyabet Gebelik şekeri anne adayı ve bebekte nasıl belirtiler verir? Gebelik şekeri belirti verir mi? Şeker tarama ve yükleme testi hiç şikayet yoksa da yapılmalı mı? Gebelik şekeri tanısı nasıl konur? Şeker tarama testi dışında bir yöntem var mıdır? Hamilelikte idrarda şeker glukoz çıkması gestasyonel diyabet anlamına gelir mi? İLGİLİ KONULAR Hamilelikte Tehlike Belirtileri Riskli Gebelik Nedir? Gebelikte Kanama Ektopik Gebelik Dış Gebelik Hiperemezis aşırı bulantı-kusma Gebelikte Hipertansiyon ve Preeklampsi İleri Yaşlarda Hamilelik ve Ortaya Çıkabilen Sorunlar Erken prematüre doğum riski ve erken doğum Obezite Şişmanlık ve Aşırı Kilo İle Hamilelik Bebeğin doğum kilosu ve boyu ile ilgili durumlar iri veya ufak bebek Miyad Geçmesi ve Doğumun Gecikmesi Hamilelikte Sigara Kullanımı Gebelikte Enfeksiyonlar Gebelik ve allerji Gebelik ve miyomlar Gebelik ve yumurtalık kistleri Kan Uyuşmazlığında Nasıl Bir Yol İzlenmelidir? Adolesan ve Genç Yaşlarda Hamilelik Yaşamak Anne karnındaki bebekte anomaliler ve bunları saptamak için yapılan testler Düşük abortus ve kürtaj Gebelik şekeri gestasyonel diyabet Gebelikte tiroid sorunları hipotiroidi, hipertiroidi
gebelik şekeri olanlar kaçıncı haftada doğum yaptınız