Tt5ne. 9. Hukuk Dairesi 2015/26828 E. , 2018/22139 K. "İçtihat Metni" MAHKEMESİ İŞ MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ ALACAK Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü YARGITAY KARARI A Davacı İsteminin Özeti Davacı vekili; müvekkilinin davalı işyerinde 02/03/2009-13/05/2011 tarihleri arasında lojistik ve idari işler direktörü olarak çalıştığını, net TL ücretinin olduğunu, bordroda yarısının gösterilip bankadan ödendiğini diğer yarısının elden ödendiğini, ayrıca prim, asgari geçim indirimi, servis ve bir öğün yemek verildiğini, iş akdinin haklı ve geçerli neden olmaksızın feshedilmesi üzerine Bakırköy 1. İş Mahkemesinin 2011/373 E. sayılı dosyası ile dava açıldığını, işe iadesine karar verildiğini ve verilen kararın onanarak kesinleştiğini, tarihli ihtarname ile işe iade talebinde bulunulduğunu, davalının tarihli ihtarname ile işe başlama istemini kabul ettiğini, deponun ...’e taşındığını ve davacının burada işe başlamasının istendiğini, tarihli ihtarname ile mahkeme kararına uygun davet olmadığının, iş koşullarında esaslı değişiklik olduğunun ve davetin samimi olmadığının belirtilerek alacakların ödenmesinin talep edildiğini, davalının tarihli ihtarname ile aynı hususları yinelediğini, davacının işten çıkartılmadan önce davalının Küçükköy’deki işyerinde çalıştığını ve ... ile burası arasında 50 km mesafenin olduğunu, ulaşım bakımından elverişsiz olup gidip gelmenin 3 saatten fazla sürdüğünü, işten çıkartılırken kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti ve prim adı altında bir kısım ödeme yapıldığını ancak fazla çalışma ücreti, bayram ve genel tatil ücretinin ödenmediğini, 2008 yılından itibaren işyerinde hafta içi 0800-1800 saatleri arasında çalışıldığını, haftasonu çalışılmadığını, yarım saat öğle molasının olduğunu, ancak depoya mal geldiğinde yada gönderildiğinde iş bitmeden ayrılmasının mümkün olmadığını, çoğu zaman haftada 2-3 gün saat 2100-2200’ye kadar çalışmanın olduğunu, ulusal bayramlarda da çalışıldığını, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, yıllık izin ücretinin ise eksik ödendiğini iddia ederek, fark kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. B Davalı Cevabının Özeti Davalı vekili, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının işe iade başvurusunun kabul edildiğini ancak davacının davete icabet etmediğini, davacının depo elemanı olarak çalıştığını, işe iade davası sürecinde deponun Yassıören Mah. ... Cd. No90 Arnavutköy adresine taşındığını, nakilden sonra Küçükköy’de depo kalmadığını, şirkete ait tek deponun Arnavutköy'de bulunduğunu, davacının iş tanımında ve ücretinde esaslı değişikliğin olmadığını, işe iade davetinin kabul edilmemesinin davacının talebinin iyi niyetli olmadığını gösterdiğini, yapılan tüm mesailerinin karşılığının ödendiğini, maaşının tamamının eksiksiz olarak bordroda göründüğü şekli ile bankadan ödendiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C Yerel Mahkeme Kararının Özeti Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D Temyiz Kararı yasal süresi içinde taraf vekilleri temyiz etmiştir. E Gerekçe 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında, işçilik alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır. Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir. Kısmi eda külli tespit davasının açıldığı anda alacağın tamamı için zamanaşımı kesilir. Yargılama sırasındaki işleminden veya hâkimin her kararından sonra yeniden işlemeye başlayacağından yargılama sırasında alacağın zamanaşımına uğradığından söz edilemez. Bu nedenle yargılama sırasında arttırılan taleplere karşı yapılan zamanaşımı defi sonuca etkili değildir. Ancak faiz başlangıcı açısından tahsil amaçlı belirsiz alacak davasından farklı bir durum vardır. Davaya konu edilen miktar bakımından faiz başlangıcı olarak dava tarihi kabul edilmelidir. Alacağın kalan kısmın sadece tespiti istenmiş olmakla, belirlenen bakiye alacak miktarının ilerde talep edildiği tarihten itibaren faize karar verilmelidir. Somut uyuşmazlıkta dava açılış şekli itibariyle kısmi eda külli tespit talepli belirsiz alacak davasıdır. Davacının yaptığı ıslah olmayıp, talep artırımı ile alacağın belirli hale getirilmesidir. Belirsiz alacak davasının bütün türlerinde dava açılmakla zamanaşımı kesilir. Talep artırımına karşı yapılan zamanaşımı def’i hukuki sonuç doğurmaz. Bu nedenle talep artırımına karşı yapılan zamanaşımı def’inin dikkate alınmaması gerekirken hukukî değer taşımayan zamanaşımına def’ine göre karar verilmesi isabetsizdir. 3-Dosyadaki bilgi ve belgelerden, kesinleşen işe iade kararı sonrası davacının süresi içerisinde işverene müraacatı üzerine işveren tarafından Arnavutköy'deki yeni depo adresinde işe başlamasının istenildiği, davacının daha önce çalıştığı ve iş akdinin feshedildiği işyeri adresinin Küçükköy Gaziosmanpaşa'da olduğu, davacının da bu nedenle işverenin davetinin samimi olmadığı ve iş koşullarında esaslı değişiklik yapıldığı gerekçesiyle yasal haklarını talep ettiği anlaşılmaktadır. İşveren tarafından yeni çalışma yeri olarak bildirilen Arnavutköy adresinin davacının önceki çalıştığı adrese ve ikamet adresine çok uzak bir adres olması nedeniyle işyeri çalışma şartlarında esaslı değişiklik olduğundan, davacının işe başlatmama tazminatı talebinin kabulü yerine yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F Sonuç Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 03/12/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
TC Yargıtay 13 Hukuk Dairesi Devre Tatil sözleşmesi TC Yargıtay 13 Hukuk Dairesi Devren Tatil sözleşmesi TC Yargıtay 13 Hukuk Dairesi Esas No 2003/11144 Karar No; 2004/376 Karar Tarihi; 20 01 2004 DEVREN TATİL SÖZLEŞMESİNİN FESHİ Sözleşmede Satıcı Alıcıya Hizmet Satmayı Üstlendiği için Taraflar Arasında Meydana Gelecek Uyuşmazlıklarda Tüketici Mahkemesi Görevli Olması CAYMA BELGESİ Devren Tatil Satış Sözleşmesinden Kaynaklanan Uyuşmazlıklarda Tüketici Mahkemelerinin Görevli olması GÖREVLİ MAHKEME Devren Tatil Satış Sözleşmesinden Kaynaklanan Uyuşmazlıklarda Tüketici Mahkemelerinin Görevli olması ÖZET; 4077 sayıl yasanın 23 maddesi ve bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafta tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık devre tatil sözleşmesinden doğmuştur. Satıcı, alıcıya hizmet satmayı üstlendiği için taraflar arasında meydana gelecek uyuşmazlıkların çözüm yeri Tüketici Mahkemeleridir. DAVA; taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılama sonucunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR davacı 1 01 1999 davalı şirketin tesislerinde katıldığı toplantıda psikolojik baskı sonucu 10278 nolu üyelik sözleşmesini imzaladığını tanıtımda 22 km uzunluğunda kayak pisti ve açık havuz yapılacağını taahhüt edildiğini, ayrıca RCI denilen tatil değişim programında üye olduğunun bildirildiğini 1999 yılı Ekim ayında RCI programında Antalya s apart evlerde 1 hafta tatil yaptığını, ancak davalının tesisleri ile ilgili bir gelişme olmadığı gibi kendisine cayma belgesi de verilmediğini , davalının edimini yerine getirmediğini için 7 günlük cayma süresinin başlamadığını ileri sürerek sözleşmesinin feshi il ödemiş olduğu 3740 dolar ile 150 dolar yıllık bakım ücreti toplam 3890 doların tahsilini istemiştir. Davalı tüketici mahkemesi görevi olduğunu, sözleşme tarihinden itibaren 3 yıl geçtiğini 1999 ve 2000 yılı tatil haklarını kullandıktan sonra davacının sözleşmeden dönemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece 4077 sayılı kanunu 8 maddesi geregince kapıdan satış sayılan sözleşmenin tecrübe ve muayene koşulu olduğu cayma belgesi verilmediği için sözleşmeden her zaman dönebileceğini ancak davacının tüm borçlarını ödedikten ve tesis hakkını kullandıktan sonra cayma hakkını kullanmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafında temyiz edilmiştir. 1- Taraflar arasında düzenlenen 19 01 1999 tarih Ilgaz MR Üyelik Sözleşmesi 4822 sayılı kanunla değişik 4077 sayıl Tüketicinin Korunması Hakkında kanun’un 6/B maddesinde tanımı yapılan devren tatil sözleşmesi olup, somut olayda davalısatıcının davacı alıcıya hizmet satmayı üstlendiği ve taraflar arasında ilişkinin 4077 sayıl yasa kapsamında kaldığı anlaşılmıştır. 4077 sayılı yasanın 26 maddesi bu kanunun uygulaması ile ilgili her türlü ihtilafın tüketici mahkemelerine bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasında uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkında kanunun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. 2- Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ Davacı tarafça temyiz olunan karar 1 nolu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA 2 nolu bentte gösterine nedenle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığı günü oy birliği ile karar verildi.
yargıtay 13 hukuk dairesi kararları